Türkiye ve BAE arasında "Ortak Stratejik Güvenlik Diyaloğu" kurulacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Saif bin Zayed Al Nahyan arasındaki görüşmede, Türkiye ve BAE arasında "Ortak Stratejik Güvenlik Diyaloğu" kurulması kararlaştırıldı.

Resmi temaslarda bulunmak üzere Abu Dabi'de bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, BAE Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Al Nahyan ile gerçekleştirdiği görüşmede, iki ülkenin güvenlik alanında yapabileceği ortak çalışmalar değerlendirildi.

Bu çerçevede, iki ülkenin İçişleri Bakanlıkları arasında, gelişen işbirliğinin sonucu olarak OSGD oluşturulması kararı alındı.

"Yetkinliklerimizin birbirimizle paylaşılması sağlanacak"

Türkiye'nin Abu Dabi Büyükelçiliği'ni ziyaret eden Bakan Soylu, burada BAE ziyareti ve OSGD oluşturulması kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Al Nahyan ile verimli ve güvenlik konusunda işbirliğini kuvvetlendirici bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın, iki ülke ilişkilerinin her alanda geliştirilmesine yönelik çalışmalarına işaret eden Soylu, görüşmelerde bu çerçevede yapılabilecekleri değerlendirdiklerini aktardı.

Soylu, OSGD mekanizmasıyla iki ülkenin güvenlik konusundaki işbirliğinin artırılacağını ifade ederek, "Bu mutabakatla hem Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki vatandaşlarımızın hem de onların Türkiye'deki vatandaşlarının hem güvenliklerini temin eden hem de suç ve suç unsurlarını takip etmeye çalışan bir anlayış ortak bir şekilde değerlendirilecek. Aynı zamanda yetkinliklerimizin de birbirimizle paylaşılması sağlanacak." dedi.

Bu mekanizmanın sınır aşan suçlarla mücadeleyi de güçlendireceğini dile getiren Soylu, "Kaçakçılık, organize suçlar gibi birçok alanda hem bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübeleri hem de iki ülkenin alacağı tedbirlerde birbirine gösterebilecekleri örnekleri paylaşabileceğimiz bir anlayış geliştirmeye çalıştık. Zaten şu anda yürüyen bir güvenlik işbirliği anlaşması sürecimiz var. İnşallah onu da en yakın zamanda bir vesileyle tamamlamış, bitirmiş olacağız." bilgisini verdi.

"Bu mekanizma coğrafyadaki diğer ülkelere de örnek teşkil edecek"

Bakan Soylu, OSGD'nin gelişmesinin iki ülkenin İçişleri Bakanlıkları ve Emniyet birimlerinin iş birliğiyle sağlanacağını dile getirerek, "Bu örnek bir mekanizmadır. İnanıyorum ki bu mekanizma coğrafyadaki diğer ülkelere de örnek teşkil edecektir." diye konuştu.

BAE Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Saif bin Zayed Al Nahyan ile Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ı ziyaret ettiklerini aktaran Soylu, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dostluk ve kardeşlik mesajlarını hem de 2 Aralık'ta kutlanacak BAE Ulusal Günü dolayısıyla iyi dileklerini ilettiklerini belirtti.

Soylu, hayata geçirilen OSGD mekanizmasına ilişkin Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan'a bilgi sunduklarını, onun da anlaşmadan memnuniyet duyduğunu aktardı.

Bakan Soylu, "Hem BAE Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Saif bin Zayed Al Nahyan ile yaptığımız görüşme hem de Devlet Başkanı'nın bizi kabulü, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerin ne kadar dostane, aynı zamanda kardeşlik içerisinde ve stratejik bir adımla gittiğinin temel göstergesi olarak samimiyet ve sıcaklık açısından da ortaya çıktı." değerlendirmesinde bulundu.

Ortak Stratejik Güvenlik Diyaloğu

OSGD mekanizması ile hem iki ülke hem de bölgede güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine katkı sağlanması hedefleniyor.

Ayrıca ülkeler arasındaki işbirliği ve stratejik ortaklığın güçlendirilmesi, emniyet güçleri arasındaki ortak çalışmaların artırılması amaçlanıyor.

AKP'li Mustafa Şen: Cumhurbaşkanlığı sistemi revize edilebilir; muhalefet kapıları kapatmasaydı her şeyi konuşurduk

 "Seçim tarihi bayram ve hac tarihine göre ayarlanabilir"

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi hakkında, "Cumhurbaşkanlığı sisteminin revize edilebileceğini söylüyoruz. Muhalefetin kapıları tamamen kapatma söylemi yanlış. Muhalefet kapıları kapatmasaydı her şeyi konuşurduk" dedi. 

Hürriyet yazarı Hande Fırat'a konuşan Şen, DEVA Partisi lideri Ali Babacan'ın Mart ayında baskın seçim beklemesi hakkında "Mart ayında niye seçim olsun? Seçimin öne alınması konusunun Cumhur İttifakı’nın oylarıyla ilgisi yok. Haziran ayı hac dönemine denk geliyor. Seçimin ikinci tura kalması durumunda ise ikinci tur bayram tatiline denk geliyor. Bu iki duruma göre bir ayarlama yapılabilir. Belirlenmiş bir tarih yok. TBMM’de konuşulsun, orada yapılsın isteriz" ifadesini kullandı. 

Şen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İyi Parti'ye yaptığı Altılı Masa'dan kalkma çağrısı hakkında da “Bu ülkenin duvarına taş koyacak, bunu da dışarı söylemeyecek herkesle duvar örmeye varız. Söz konusu çağrı seçim için de olabilir seçim sonrası için de. Siyasi çekişme olur ama memleket meselesi olunca kavga çekişme olmaz. Dün kavga ettiğiniz biriyle, bugün konuşup yürüyebilmelisiniz. Temel hedef tam bağımsız, büyük Türkiye. Bu yola baş koyan herkesle çalışılır" diye konuştu. 

Türkiye Maliye Bakanı BAE Ekonomi Bakanla bir araya geldi

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Arap Emirlikleri (BAE) Ekonomi Bakanı Abdulla bin Touq Al Marri ve beraberindeki heyetle görüştü.

Bakan Nebati, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bugün İstanbul'da Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomi Bakanı değerli dostum Sayın Abdulla bin Touq Al Marri ile bir araya geldik. Sayın Al Marri ile ülkelerimiz arasındaki ekonomik iş birliği başta olmak üzere bölgesel ve küresel ekonomik gelişmeleri detaylı bir şekilde değerlendirdik" ifadelerini kullandı.

Taksim'deki terör saldırısı: Firari Bilal Elhac Maoas'ın Suriye'de çekilen fotoğrafı

 Taksim'de 6 kişinin öldüğü terör saldırısı sonrası kaçan Bilal Hassan adlı teröristin PYD/YPG terör örgütü adına Suriye'de faaliyet gösterirken çektirdiği fotoğraf ortaya çıktı.

Bilal Hassan'ın 13 Kasım'da İstiklal Caddesi'nde meydana gelen terör saldırısını organize ettiği ve patlayıcıyı temin ederek kadın terörist Ahlam Albashır'a verdiği belirtiliyor. Bilal Hassan'ın saldırı sonrası yurt dışına kaçtığı tespit edilmişti.

Soruşturma kapsamında bugüne kadar 59 zanlı gözaltına alınmış, bunlardan 24'ü tutuklanmıştı.

BİLAL HASSAN'IN KARDEŞİ BEYOĞLU'NDA YAKALANDI

Taksim İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısının firari şüphelisi Bilal Hassan'ın kardeşi Ahmad Elhac Nwas, Beyoğlu'nda gözaltına alındı.

Ahmad Elhac Nwas'ın Beyoğlu'nda konfeksiyon atölyesinde gözaltına alındığı öğrenildi. Ahmad Elhac Nwas'ın 2 yıldır Türkiye'de yaşadığı ve göçmen kimlik numarası aldığı belirtildi.

Gözaltındaki şüphelinin emniyet müdürlüğündeki işlemlerinin sürdüğü kaydedildi.

BAKAN SOYLU'DAN AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da dün akşam Twitter'da katıldığı bir sohbet odasında, terör saldırısının firari şüphelisi Bilal Hassan'ın kardeşiyle ilgili bilgileri paylaştı.

İçişleri Bakanı Soylu, Twitter'de katıldığı sohbet odasında İstiklal Caddesi'ndeki hain terör saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, 2020-2022 yılları arasında Türkiye'de yapılmak üzere Suriye'de planlanan 81 terör saldırısı girişimi engellendiğini belirtti.

Soylu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Taksim saldırısı sonrası kaçan Bilal Hassan'ın kardeşi yakalandı. Taksim saldırganı teröristin sözde eşi olan Bilal'in YPG üniformalı fotoğrafları da ele geçirildi."

Bakan Soylu, Bayrampaşa'daki bir terör saldırısının engellendiğini aksi durumda tarihin en büyük patlamalarından birisinin İstanbul'daki bir AVM'de gerçekleşmiş olabileceğini aktardı.

Harem'de düzenlenmesi planlanan bir terör saldırısının da engellendiğinin bilgisini veren Soylu, "PKK terör örgütünün koordine ettiği İbrahim Zala, Ramazan Aslan ve Yaşar Samur isimli 3 örgüt mensubu 29 Nisan 2021 tarihinde İstanbul'da yakalanarak gözaltına alındı. Sigara paketlerine gizlenmiş, 5 kg ağırlığında telefon düzenekli patlayıcı ele geçirildi. Ve bunu Harem'de patlatacaklardı” dedi.

Bakan Soylu, Anıtkabir'de keşif yapan bir teröristin yakalandığını da duyurdu.

CHP'li Engin Altay'dan aday açıklaması: Tayyip Erdoğan'ın karşısında herkesle seçim kazanılır

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, aday olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun görmek istediklerini açıkladı: “Tayyip Erdoğan’ın karşısında herkesle seçim kazanılır. Kemal Kılıçdaroğlu ile döke saça kazanılır. Bu kadar basit.

Gürkan Hacır'ın moderatörlüğünde tv100'de ekrana gelen Yüzler Kulübü programının konuğu Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Engin Altay, tv100 Ankara Temsilcisi Deniz Gürel, tv100 yazarı erdoğan Aktaş ve Pınar Işık Ardor sorularını yanıtladı.

İşte Engin Altay'ın' açıklamalarından satır başları:

Sayın Erdoğan uzun yıllar kutuplaşma siyasetiyle beslendi. Bir süre sonra kutuplaşma Erdoğan’ı kesmemeye başladı çünkü kendi %50’si de bundan hoşlanmamaya başladı.

Borsa yönetim kurulunda 5 kişi var birisi Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi, birisi Devlet Denetleme Kurulu Başkanı, birisi Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı, birisi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı ve Katar temsilcisi. Bu borsada 180 milyarlık bir iddia var.

Parti kurmaylarının siyasi partilerinin stratejilerinde rolleri etkileyici olmaktır. Genel Başkanımızın bize bir talimatı var, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda yetkili Genel Başkanlardır.

"ADAYLIK KONUSUNDA YETKİLİ GENEL BAŞKANLARDIR"

"Parti kurmaylarının siyasi partilerinin stratejilerinde rolleri etkileyici olmaktır. Genel Başkanımızın bize bir talimatı var, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda yetkili Genel Başkanlardır."

"Sayın Ağıralioğlu’nun o açıklamasının kişisel olduğu söylendi. Bu masanın kuruluş gerekçesini çok önemsiyorum, masayı oluşturan liderin ortak paydası bunların 6’sı da namuslu insanlar."

"Biz anayasada anlaşamamışken, geçiş sürecinde, temel politikalarda mutabık kalamazsak şimdiden aday ilan etmenin kime ne faydası var? Bu üç konuda mutabık olduğumuz an aday konusunda mutabık kalamaması mümkün değil."

"İZLEDİĞİM VİDEO HOŞ BİR VİDEO DEĞİL"

Yavuz Ağıralioğlu'nun "Tayyip Bey'in en çok görmek istediği aday, konuşmalarına bakınca... Yıllardır ısrarla ve inatla Sayın Kılıçdaroğlu'nu karşısında görmek istiyor. Ben kaybetme korkusunu dillendiriyorum, endişeli davranıyorum. Bu seçmen isteksizliğini gözardı etmesek mi diyorum..." sözleriyle ilgili Altay "Her evin çocuğunun kusuruyla ilgili kulağı çekilecekse evin reisi çeker. Ben ne diyeyim daha bu böyle olmalı, bunu bekliyoruz. Bugün benim izlediğim video hoş bir video değil"

"İMAMOĞLU VE YAVAŞ KILIÇDAROĞLU'NUN ARKASINDA"

"İmamoğlu’nun da Yavaş’ın da sonuna kadar Kılıçdaroğlu’nun arkasında olduğunu biliyorum. CHP’nin kurumsal olarak, yönetsel olarak Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olarak istemesinden doğal bir şey olamaz."

CHP'li Altay açıklamalarının bir bölümünde seçimler ve adaylıkla ilgili şu sözleri dile getirdi;

"Tayyip Erdoğan'ın karşısında herkesle seçim kazanılır, kemal kılıçdaroğlu ile döke saça kazanılır. Bu kadar basit."

Asgari ücrete yüzde 50’lik zam hayalmiş

 Bakan Bilgin, yoksulluk sınırının 25 bin lira olduğu dönemde yüzde 50’lik zam beklentisini ‘hayali’ buldu, işletmelerin ödeyebileceği ücret aradıklarını söyledi.

Bakan Bilgin, yoksulluk sınırının 25 bin lira olduğu dönemde yüzde 50’lik zam beklentisini ‘hayali’ buldu, işletmelerin ödeyebileceği Milyonlar asgari ücrete yapılacak zam oranını merakla bekliyor. Zam oranına ilişkin çeşitli senaryolar yazılırken Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, zam oranıyla ilgili "Yüzde 50 zam olur mu?" sorusuna "Hayali değil gerçekçi bir rakam üzerinde durmak lazım" yanıtını verdi. Bilgin, işletmelerin ödeyebileceği bir ücret arayışında oldukları belirtti. Asgari ücrete yüzde 50 oranında zam gelmesi halinde 5 bin 500 lira olan mevcut ücret 8 bin 250 liraya yükselecek.

Yüksek enflasyonun yarattığı satın alma gücü kaybına karşı asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin 4 farklı senaryo üzerine duruluyor. Bunlardan ilki, asgari ücrete yüzde 24 artış gelmesi. Böylece asgari ücret 6 bin 800 TL olacak. İkinci senaryo ise yüzde 40’lık bir artışın gelmesi. Eğer bu olasılık gerçekleşirse asgari ücret 7 bin 700 liraya kadar çıkacak. Bir diğer seçenek ise yüzde 47’lik artışın yaşanması. Bu şekilde olursa asgari ücret 8 bin 85 TL’yi bulacak.

Ancak bu senaryolar enflasyonun yarattığı kayıpları telafi etmekten çok uzakta. Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre dört kişilik bir aile için kasımda açlık sınırı 8 bin 657 olarak hesaplandı. Yoksulluk sınırı ise 25 bin TL’ye yükseldi.

Asgari ücret tespit komisyonu, yeni asgari ücreti belirlemek için aralık ayında toplanacak. Asgari ücret toplantısının ardından 2023 yılında geçerli olacak asgari ücret belli olacak.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun 6 Aralık’ta genel kurulunun ardından komisyon toplantılarının, başlaması bekleniyor.

Komisyonu’nun 7-8-9 Aralık tarihlerinde bir araya gelmesi ve ilk toplantısını gerçekleştireceği tahmin ediliyor.

Net asgari ücret geçen yılın tamamında aynı olurken bu yılın ilk 6 ayında 4 bin 253 TL, ikinci 6 ayında 5 bin 500 TL olarak uygulandı. Bu durumda aylık ortalama net asgari ücret 4 bin 876 TL oldu.

Tekirdağ'da 1 yıldır görev yapan sahte doktor tutuklandı

 Çerkezköy'de 1 yıldır pratisyen hekim olarak görev yapan Ayşe Özkiraz’ın sahte doktor olduğu ortaya çıktı. Lise mezunu olduğu öğrenilen sahte doktor Özkiraz, tutuklandı.

Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesine bağlı Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde yaklaşık 1 yıldır pratisyen hekim olarak görev yapan Ayşe Özkiraz, sözde meslektaşlarına Eylül ayında yapılan TUS’ta 81 puan aldığını ve çocuk doktoru olduğunu söyledi.

Çocuk doktoru olarak kaşeler bastıran Özkiraz’ın durumundan şüphelenen hastanedeki doktorlar, kendisine tıpla ilgili çeşitli sorular yöneltti.

Çapa Tıp Fakültesi mezunu olduğunu söyleyen Ayşe Özkiraz, sorulara çelişkili yanıtlar verince, tatmin olmayan doktorlar gerek eğitimi gerekse tedavi yöntemleriyle ilgili sorular yöneltti.

Yönetime bildirdiler

Bu sorulara da doğru yanıtlar alamayan doktorlar, Özkiraz’ın şüpheli durumunu hastane yönetimine bildirildi. Konu daha sonra İlçe Kaymakamlığı ve İlçe Sağlık Müdürlüğü'ne iletildi.

Evinde sahte diplomalar bulundu

Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasının ardından polis ekipleri Ayşe Özkiraz’ı gözaltına alarak, evinde arama yaptı.

Evdeki aramada çok sayıda sahte üniversite kimlik kartları, sahte doktor kimlik kartları, sahte diplomalar, çeşitli hastanelere ait kimlikler, ameliyat kıyafetleri, dönem birincisi olduğunu dair plaketler ve tıbbi içerikli kitaplar ele geçirildi.

Özkiraz’ın sosyal medya hesaplarından hastanede girdiği ameliyatların fotoğrafları da paylaştığı görüldü,

Tutuklandı

Ayşe Özkiraz, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye götürülürken, polis, şüphelinin evinde bulunan 3 poşet dolusu belgeleri de savcılığa teslim etti.

Savcılık soruşturmasının ardından, 'Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunu'na muhalefet suçundan nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Özkiraz, tutuklandı.

Ailesine de doktor olduğunu söylemiş

Ayşe Özkiraz’ın yapılan incelemesinde lise mezunu olduğu ortaya çıktı.

Ailesine de İstanbul'da Çapa Tıp Fakültesi'nde öğrenim gördüğünü belirterek, yıllarca İstanbul'da kaldığı ve çeşitli işlerde çalıştığı öğrenilen Özkiraz’ın geçen yıl ailesinin yaşadığı Çerkezköy'e döndüğü öğrenildi.

Özkiraz’ın tıp eğitimini tamamladığını ve Çerkezköy Devlet Hastanesi'ne pratisyen hekim olarak atandığını söylediği kaydedildi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: "Güvenliğimizi sağlamak noktasında hiçbir ülkeden izin almamız icazet almamız söz konusu değil"

 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD'nin Pençe-Kılıç harekatıyla ilgili açıklamalarına ilişkin, "Açıkçası bizim güvenliğimizi sağlamak noktasında hiçbir ülkeden izin almamız, icazet almamız söz konusu değil. Biz bunu müttefiklerimizle konuşuruz.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD'nin Pençe-Kılıç harekatıyla ilgili açıklamalarına ilişkin, "Açıkçası bizim güvenliğimizi sağlamak noktasında hiçbir ülkeden izin almamız, icazet almamız söz konusu değil. Biz bunu müttefiklerimizle konuşuruz. Bir NATO müttefiki olarak da NATO üyesi olan bir ülkeye yönelik bir tehdit, saldırı, terör eylemi gerçekleştiği zaman NATO müttefiki olan bütün ülkelerin bu konuda ortak adım atmasını bekleriz ama bu adımlar atılmazsa Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kendi ifadesiyle kendi göbeğini kendisi keser." dedi.Çırağın Sarayı'nda dünyaca ünlü prestijli kalemlerin sergilendiği kalem festivali PenFest'e katılan Kalın burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.İstanbul'da böyle bir festivalin yapılmasının gurur verici olduğunu belirten Kalın, burada kalemin sadece bir araç değil aynı zamanda bir sanat olduğuna dair örneklerin sergilendiğini belirtti.Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in NATO zirvesi marjında imzaladıkları Üçlü Mutabakat uyarınca tesis edilen Ortak Mekanizmanın 25 Kasım'da Stokholm'deki ikinci toplantısında hangi konuların değerlendirildiğine ilişkin soruyu yanıtlayan Kalın, birinci amaçlarının mutabakat muhtırasında yer alan ana maddeleri hayata geçirmek olduğunu söyledi."Somut adımların atılması NATO sürecini hızlandıracaktır"Mutabakat muhtırası çerçevesinde hangi adımların atılacağının, ikili düzeyde ve üçlü düzeyde toplantıda değerlendirildiğini belirten Kalın, şunları söyledi:"Bazı olumlu gelişmeler var. Özellikle İsveç Başbakanı, ülkemize yaptığı ziyarette ve Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmede dile getirdi. Bu taahhütleri yerine getireceklerine dair sözleri ve bu çerçevede atılan bazı adımlar umut verici. Hemen yakın vadede daha geçtiğimiz hafta İsveç Dışişleri Bakanı'nın sadece PKK'ya karşı değil PYD, YPG ve benzeri yapılanmalara karşıda İsveç hükümetinin aralarına bir mesafe koyduğunu ifade etmeleri son derece önemli. Ayrıca FETÖ yapılanmasına karşı da adımların atılması bizim beklentilerimiz arasında."Kalın, İsveç'te anayasa değişikliğinin yapıldığını, terörle mücadele yasasının yeniden yazılması ve 1 Ocak itibarıyla da yürürlüğe girmesinin söz konusu olduğunu dile getirerek, "Türkiye'ye karşı terör suçları işleyen şahısların, örgütlerin ve benzeri yapıların bu ülkelerde artık faaliyet göstermemesi yönünde de bir irade oluşuyor. Bunun somut adımlarla devam ettirilmesi, takip edilmesi, hayata geçirilmesi elbette NATO sürecini de hızlandıracaktır. Bu çerçevede olumlu adımlar atılmakla birlikte, dediğim gibi henüz yapılması gereken şeyler var. Ama doğru bir istikamette ilerlediğimizi, Finlandiya ve İsveç hükümetlerinin bu konuda bir çaba ve gayretin içerisinde olduğunu ve bu yönde atılacak adımları da devam ettirmek için ilgili birimlerimizin yakın temas halinde olacağını söyleyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.

"Güvenliğimizi sağlamak noktasında hiçbir ülkeden izin almamız icazet almamız söz konusu değil".

Türkiye'nin sınır ötesine yaptığı operasyonlara ilişkin ABD'nin açıklamaları hatırlatılan Kalın, şöyle devam etti:"Şimdi o açıklamada tabii iki yön vardı. Birisi Türkiye'nin güvenlik kaygılarını elbette anlıyoruz, anlayışla karşılıyoruz ve Türkiye kendini savunmak için de meşru müdafaa hakkına sahiptir. İkincisi de ikinci tarafı da işte orada operasyonların işte devam etmesiyle ilgili bazı kendilerince endişelerini dile getiriyorlar. Açıkçası bizim güvenliğimizi sağlamak noktasında hiçbir ülkeden izin almamız icazet almamız söz konusu değil, biz bunu müttefiklerimizle konuşuruz. Bir NATO müttefiki olarak da NATO üyesi olan bir ülkeye yönelik bir tehdit, saldırı, terör eylemi gerçekleştiği zaman NATO müttefiki olan bütün ülkelerin bu konuda ortak adım atmasını bekleriz. Ama bu adımlar atılmazsa Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kendi ifadesiyle, kendi göbeğini kendisi keser."Türkiye'nin üç terör örgütü, PKK, DEAŞ ve FETÖ'ye karşı mücadele eden tek NATO üyesi olduğunu söyleyen Kalın, bu mücadele geri adım atılmayacağını, Suriye ve Irak sınırında Birleşmiş Milletler Anlaşmasının 51. maddesinin sağladığı imkan ve yetkiler çerçevesinde adımları atmaya devam edeceklerini vurguladı.Kalın, Türkiye'nin kimsenin toprağında gözünün olmadığını belirterek, terörle mücadele ederek o ülkelere yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi.Amaçlarının ülkenin her manada güvenliğini sağlamak olduğunu belirten Kalın, "Zaten çağdaş terörle mücadele konsepti, terör tehdidini sınırda değil, yerinde ele alıp bertaraf etmeyi amaçlamaktadır. Bunu başka ülkeler de yapıyor. Başka ülkeler yaptığı zaman binlerce kilometre ötede kendisine yönelik bir tehdit söz konusu olduğunda hiç tereddüt etmeden, adım atan ülkelerin Türkiye'nin hemen sınırında, yanı başında meydana gelen terör tehditlerine ve saldırılarına karşı aksiyon almasını eleştirmeleri elbette tutarsızlıktır. Ama dediğim gibi bunların bizim için bir bağlayıcılığı, bir geçerliliği söz konusu değil. Biz kendi ülkemizin güvenliği için kararlı, tutarlı ve uzun vadeli adımlar atmak suretiyle bu tehditleri ortadan kaldırmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.Kalın, açıklamasının ardından, kalem tasarımcılarını gezerek sohbet etti.

Kanser hastası eski tuğgeneral Kemal Mutlum cezaevinde hayatını kaybetti

 15 Temmuz darbe girişiminen sonra ihraç edilerek tutuklanan ve cezaevinde kansere yakalanan eski Tuğgeneral Kemal Mutlum vefat etti.

Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Savunma ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Kemal Mutlum, cezaevinde yakalandığı kanser nedeniyle hayatını kaybetti.

Mutlum, 15 Temmuz’da Akıncı Üssü’ndeki yaşanan olaylara ilgili yargılandığı davadan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 79 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 bin 901 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

15 Temmuz’da Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi’ni (HKHM) ele geçirmekle suçlanan Mutlum, mahkemede yaptığı savunmada “Genelkurmay’daki silah sesleri ve HKHM ana giriş kapısına ateş edilmesi üzerine giriş çıkışları daha sıkı kontrol altına almak için bazı emirler verdim” demişti.

BEYİN KANSERİNE YAKALANDI 

 2016’da tutuklandıktan sonra cezaevinde beyin kanserine yakalanan Tuğgeneral Kemal Mutlum, geçtiğimiz günlerde yoğun bakıma kaldırılmıştı. Ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Mutlum dün gece cezaevinde vefat etti.

Birçok şehirde şiddetli yağış ve sel

 

Mersin, İzmir, Balıkesir, Edirne ve Muğla illeri şiddetli yağışlara, Uludağ'da kar yağışına maruz kalırken, sokaklar su birikintilerine, Uludağ ise beyaza büründü.

Medya da şiddetli yağış ve kuvvetli rüzgarın hayatı büyük ölçüde etkilediğini ve sokakları su birikintilerine çevirdiğini söyledi.

Yağışların yolları sular altında bıraktığını, caddelerde biriken su nedeniyle sürücü ve yayaların zor anlar yaşadığını sözlerine ekledi.

Bakan Akar: 1 milyondan fazla Suriyeli topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür

 

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar,  "Yaklaşık 560 bini İdlib’e olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür." açıklamasını yaptı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bakanlığının bütçesine ilişkin sunum yapıyor.

19 Kasım’da başlatılan ve Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde icra edilen Pençe Kılıç Harekâtı, terör örgütüne yönelik son dönemde gerçekleştirilen en büyük, en kapsamlı ve en etkili hava harekâtı olmuştur.

Yaklaşık 560 bini İdlib’e olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür  

FETÖ iltisakı nedeniyle TSK'den bugüne kadar 10 bin 22'si Bakan onayı ile olmak üzere 24 bin 706 kişi ihraç edilmiştir.

Bugüne kadar Ukrayna limanlarından toplam 12 milyon tona yakın tahılın ihtiyaç sahibi ülkelere emniyetle sevki sağlanmıştır.

Şanlıurfa’da şampuanlı toplu intihar girişimi

 Şanlıurfa’da İl Göç İdaresinde yabancı uyruklu birçok göçmenin şampuan içerek intihar girişiminde bulunduğu iddia edildi.

 Olay, Şanlıurfa İl Göç İdaresinde bulunan yabancı uyruklu göçmenler arasında meydana geldi.

İddiaya göre, öğle saatlerinde merkezde tutulan yabancı uyruklu göçmenler toplu intihara kalkıştı. Şampuan içtikleri belirlenen 7 göçmen, bir süre sonra rahatsızlandı. Göçmenlerin intihar girişiminde bulunduğunun anlaşılması üzerine yetkililer hemen harekete geçti. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulunuldu.

Göçmenlerin bir kısmı olay yerine intikal eden ambulanslarla, bir kısmı da sivil ve askeri araçlarla Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü.

Burada tedaviye alınan A.D., R.S., S.A., K.İ., S.İ., K.A., R.İ’nin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

Kremlin'den Türkiye'ye 'Suriye'deki durumu istikrarsızlaştırmaması' çağrısı

 Kremlin, Türkiye'ye "Suriye'deki durumu istikrarsızlaştırmaması" çağrısında bulundu. 

Türkiye, Taksim'deki bombalı saldırının ardından Suriye ve Irak'ta PKK ve PYD'ye yönelik hava saldırıları düzenlemiş ve yetkililer, Suriye'nin kuzeyine yönelik kara harekatı yapılacağı sinyallerini vermişti. 

Şam yönetiminin en güçlü destekçisi konumundaki Rusya ise, Ankara'nın bölgeye düzenleyeceği olası askeri operasyonun Suriye'nin kuzeyinde durumu istikrarsızlaştıracağını belirtiyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, yaptığı açıklamada "Türkiye'nin kendi güvenliğine ilişkin endişelerini anlıyoruz. Aynı zamanda tüm tarafları genel durumun ciddi şekilde istikrarsızlaşmasına yol açabilecek her türlü girişimden kaçınmaya çağırıyoruz." ifadesini kullandı. 

Peskov'dan önce de Rusya lideri Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiev, Ankara'ya itidal çağrısında bulunmuş ve "Türk meslektaşlarımızı, Suriye topraklarında aşırı güç kullanımından kaçınmaya ikna etmeyi umuyoruz." demişti.

ABD: Türkiye'nin terör tehdidine karşı kendini savunma hakkı var

 Beyaz Saray yetkilisi John Kirby, "Türkiye'nin güney sınırlarındaki terör tehdidine karşı kendini savunma hakkı olduğunu" söyledi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, "Türkiye'nin güney sınırında terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ve kendini her türlü savunma hakkı bulunduğunu" belirtildi. 

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, Zoom üzerinden yaptığı brifingde Beyaz Saray muhabirlerinin sorularını yanıtladı.Türkiye'nin Suriye sınırındaki gelişmeleri değerlendiren Kirby, "Türkiye, özellikle güneyinde meşru terör tehdidi nedeniyle muzdarip olmayı sürdürüyor. Tabii ki her türlü kendilerini ve vatandaşlarını savunma hakları var" dedi.

Bölgedeki gelişmelerde kendilerini endişelendiren noktanın ise YPG'nin de içinde olduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) "IŞİD'le mücadelesi" olduğunu söyleyen Kirby, "Bölgedeki bir operasyon, ortağımız SDG'nin IŞİD ile mücadele kabiliyetlerini kısıtlayabilir. SDG ile bunun için ortaklık yapıyoruz ve IŞİD üzerinde baskıyı devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu.

Erdoğan'dan Akşener'e kumar yanıtı: 6'lı masa alışveriş yapmıyor mu

 Katar'dan dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Altılı Masa'yı terk etme çağrısı yaptığı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Kumar masasında olmadık, bundan sonra da olmayacağız” yanıtına "Böyle bir cevap mı olur?" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde '6'lı masadan ayrıl' çağrısı yaptığı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in verdiği "Kumar masasında olmadık, bundan sonra da olmayacağız” sözlerine yanıt verdi.

Erdoğan, "Böyle bir cevap mı olur? Cumhur İttifakı’nın attığı bu adımı nasıl bir kumar oyunuyla özdeş hale getirmek istersin? Bu olacak iş mi? Kumar 6'lı masanın yaptığıdır. Sayın Akşener’in kendisini ve yanındakileri bir gözden geçirmesinde fayda var" diyerek tepki gösterdi.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Böyle bir cevap mı olur? Şimdi bu ne demektir? 6’lı masa alışveriş yapmıyor mu? Bir bana, bir sana demiyor mu? Hatta “şu kadar bakanlık filancaya verilebilir” denmiyor mu? Kumar budur. Bunu kalkıp da Cumhur İttifakı’na yıkmaya çalışırsan Sayın Akşener; ne Tayyip Erdoğan’ın hayatında böyle bir şey var ne de Sayın Bahçeli’nin hayatında böyle bir şey var. Biz işimize bakıyoruz. Bizim tek derdimiz bu ülkeye hizmet. Bu ülkeye hizmette de bizim geldiğimiz yerler neresidir belli. Hayaliniz dahi bizim ulaştığımız yere ulaşamaz. 20 yıl bunun çok açık ispatıdır. Altyapıda, üstyapıda, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, tarımda, dış politikada nereye geldiğimiz, hepsi ortada. Öyleyse bu çalışmayı, Cumhur İttifakı’nın attığı bu adımı nasıl bir kumar oyunuyla özdeş hale getirmek istersin? Bu olacak iş mi? Onun için Sayın Akşener’in kendisini ve yanındakileri bir gözden geçirmesinde fayda var."

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Caddesi'ndeki hain terör saldırısına muhalefetin tavrına tepki gösterip, milliyetçi çizgideki İYİ Parti lideri Meral Akşener'e şu sözlerle 'masadan ayrıl' çağrısı yapmıştı:

"Muhalefetin her zaman olduğu gibi bu olayların acısını hissetmeyişine biz zaten alıştık. Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir. Biz bu muhalefete yabancı değiliz. Bunların tavırlarına da yabancı değiliz. Şu anda bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı? Beraber hareket ediyorlar. Kaldı ki bunların şu anda kendi içinde zaten terör söylemlerini ifade eden kişiler yok mu? Var. Nitekim şimdi bunlardan bazılarıyla ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik parlamentoda çalışmalar da devam ediyor. Bunlara alıştık.

Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İYİ Parti’nin bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir."

"BİR KUMAR MASASINDA HİÇ OLMADIK BUNDAN SONRA DA OLMAYACAĞIZ"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'masadan ayrıl' teklifine İzmir'de katıldığı bir etkinlikle kapıları kapatmış ve şu ifadeleri kullanmıştı:

"İş zora düşünce yerli ve milli ilan edilen biziz. Biz Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının millilik ve yerlilik üzerinden yaptığı tanıma ihtiyaç duyan bir parti değiliz. Biz 2017'de yapılan ve bugünkü bu ucube sistemi getiren o referandumda çok net çok açık tavır koyan insanların kurduğu bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla çizgisinde hiç kırılma olmayan, dün neyi savunduysak, bugün de aynı şeyi kararlılıkla savunan bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla milletimizin geleceğinin heba edildiği, ortaya sürüldüğü bir kumar masasında hiç olmadık bundan sonra da olmayacağız."

Liberyalı diplomat İstanbul Havalimanı’nda intihar etti

 Diplomatik pasaport sahibi Liberyalı Aberkah Samuel Kkwame, İstanbul Havaalanı’nda intihar etti.

Diplomatik pasaportu olduğu öğrenilen Liberya asıllı Aberkah Samuel Kkwame, eşi ve çocuklarıyla birlikte ülkelerine dönmek için öğle saatlerinde taksiyle İstanbul Havalimanı'na geldi.

Taksiden inen Samuel Kkwame çok kısa bir süre sonra 2 numaralı kapının bulunduğu alanda 20 metre yükseklikten kendini boşluğa bırakarak eşi ve çocuklarının göz önünde intihar etti.

Sağlık ve polis ekipleri olay yerine gelirken diplomata ilk müdahale olay yerinde yapıldı.

Kkwame tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Gaziantep'e Suriye'den atılan 4 roket mermisi düştü

 Gaziantep'in Karkamış ilçesine, Suriye'deki terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki bölgeden atılan 4 roket mermisi düştü.

Gece saatlerinde Suriye'deki PKK/YPG'li teröristler tarafından ateşlenen 4 Roket mermisi Gaziantep'in Karkamış ilçesinoe boş araziye düştü. Saldırı nedeniyle bölgede oturanlar endişelenirken, olayda yaralanan olmadı.

Roketatar mermilerinin düştüğü yerlerde önlem alınarak inceleme başlatıldı.

VALİ GÜL: MİSLİYLE KARŞILIK VERİLMİŞTİR

Olaya ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Gaziantep Valisi Davut Gül, "Terör örgütü unsurları tarafından, Fırat’ın doğusundan Karkamış ve Cereblusa atılan havan topları herhangi bir zaiyata sebep vermemiş olup güvenlik kuvvetlerimiz tarafından misliyle karşılık verilmiştir. Allah milletimizi ve devletimizi her türlü kazadan ve beladan korusun." ifadelerini kullandı.

MSB: 'Pençe Kılıç Hava Harekatı ile 89 hedef imha edildi'

 TSK tarafından Irak ve Suriye'nin kuzeyine "Pençe-Kılıç Hava Harekatı" başlatıldı. MSB son yaptığı açıklamada, "89 hedefi imha edildi" ifadelerini kullandı. Harekatta, 6 farklı üsten kalkan 70'e yakın hava aracının kullanıldığı öğrenildi. Milli Savunma Bakanı Akar, 'Pençe-Kılıç Hava Harekatı'yla ilgili, "Ülkemizin ve milletimizin güvenliğine kastedenlerden yaptıklarının hesabını bugüne kadar sorduk, sormaya devam edeceğiz" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye ve Irak'ın kuzeyinde çeşitli hedeflere hava saldırıları düzenledi. 

Milli Savunma Bakanlığı, Pençe Kılıç adı verilen ve Pazar çok erken saatlerde başlayan hava harekatında toplam 89 hedefin vurulduğunu açıkladı.

MSB açıklamasına göre vurulan bölgeler şöyle:

Irak'ın kuzeyinde Kandil, Asos, HakurkSuriye'nin kuzeyinde Arap Pınarı, Tel Rıfat, Cizire, DMilli Savunma Bakanı Akar: 'Terör örgütünün sözde karargâhları tam isabetle vuruldu'Milli Savunma Bakanlığı, harekat öncesinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu'nun Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na geldiğini aktardı.

Hava saldırılarını buradan takip eden Akar, harekatın başarıyla tamamlandığını belirterek, "Maksadımız, 85 milyon vatandaşımızın ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak, ülkemize yönelen her türlü hain saldırının da mutlaka karşılığını vermek" diye konuştu.

Akar, operasyonda sivillere zarar gelmemesi için "her türlü tedbirin alındığını" belirten Akar, "Teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, depolar büyük bir başarıyla tahrip edildi. Bunları yakından takip ettik. Terör örgütünün sözde karargâhları da tam isabetle vuruldu, tahrip edildi. Sadece ve sadece teröristler ve teröristlere ait yapılar hedef alındı" açıklamasını yaptı.

MSB'nin resmi Twitter hesabından yapılan operasyona dair yapılan ilk paylaşımda, "Hesap zamanı. Alçaklardan hain saldırıların hesabı soruluyor!" yazılmış ve havalanmakta olan bir F-16 savaş uçağının fotoğrafı paylaşılmıştı.

MSB'den daha sonra yapılan ikinci paylaşımda ise "Terör yuvaları tam isabet vuruşlarla yerle bir ediliyor" denildi ve bir video paylaşıldı.

MSB ardından operasyona Pençe Kılıç Hava Harekâtı adı verildiğini açıkladı ve operasyonun Birleşmiş Milletler Anlaşması'nın 51. maddesinden doğan "meşru müdafaa" hakları doğrultusunda yapıldığı belMSB'nin açıklamasında atıf yapılan BM Antlaşması'nın 51. maddesi şöyle:

"Bu Antlaşmanın hiçbir hükmü Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.

"Üyelerin bu meşru savunma hakkını kullanırken aldıkları önlemler hemen Güvenlik Konseyi'ne bildirilir ve Konsey'in işbu Antlaşma gereğince uluslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için gerekli göreceği biçimde her an hareket etme yetki ve görevini hiçbir biçimde etkilemez."

Anadolu Ajansı, Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan havalanan savaş uçaklarının görüntüsünü paylaştı. 

Soylu tartışırken Çataklı simidine peynir sürüp yedi

 TBMM Plan ve Bütçe Görüşmeleri sırasında Bakan Soylu HDP'li milletvekilleriyle tartıştı. Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın simit-peynir yemesi görüntülere yansıdı.

TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile HDP’li Rıdvan Turan arasında el kaldırma gerginliği yaşandı. Soylu, Turan’a “Elini kaldırma. Terörist bozuntusu terbiyesiz” dedi.

Süleyman Soylu ile HDP’liler arasında gerginlik yaşanırken Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın çay içip, simidine krem peynir sürüp yemesi dikkat çekti

Gündem olan görüntülere, sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi. Yurttaşlar, "Soylu’nun kavgasını izlerken rahatlık seviyem" yorumunu yaptı.

İstanbul'un bombalanmasının ardından... Binlerce göçmen yakalanıp sınır dışı edildi

 Göç İşleri Başkanlığı bir haftada sınır dışı edilen göçmen sayısını açıkladı.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, 11-17 Kasım tarihlerinde ülke genelinde 4 bin 776 düzensiz göçmenin yakalandığını, 2 bin 597 düzensiz göçmenin sınır dışı edildiğini bildirdi.

AA'nın haberine göre, Başkanlığın sosyal medya hesabından yapılan videolu paylaşıma göre, yurt genelinde son bir haftada 1853'ü Afganistan, 165'i Pakistan uyruklu toplam 4 bin 776 düzensiz göçmen yakalandı.

Yasa dışı yollarla ülkeye girdikleri tespit edilip yakalanan 1390'ı Afganistan, 426'sı Pakistan uyruklu toplam 2 bin 597 düzensiz göçmen sınır dışı edildi.

Düzensiz göçle mücadele kapsamında, 1 Ocak-17 Kasım tarihlerinde ülkelerine geri gönderilen düzensiz göçmen sayısı 58 bin 568'i Afganistan, 11 bin 622'si Pakistan olmak üzere 104 bin 272'ye ulaştı. 18 bin 135 yabancının sınır dışı işlemi ise sürüyor.

Sınırda alınan güvenlik tedbirleri sayesinde son bir haftada ülkeye yasa dışı yollardan girişi engellenen düzensiz göçmen sayısı 3 bin 214 olarak kayıtlara geçti. Yılbaşından 17 Kasım'a kadar ülkeye girişi engellenen düzensiz göçmen sayısı da 251 bin 941 oldu.

Geri gönderme merkezlerinde ise 5 bin 38'i Afganistan, 3 bin 890'ı Pakistan olmak üzere 18 bin 135 düzensiz göçmen bulunuyor.

İçişleri Bakanı Soylu, İstiklal Caddesi saldırısının Münbiç kaynaklı olduğunu açıkladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mersin'deki polisevi ile İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırılarının Münbiç'ten gelen teröristler tarafından gerçekleştiğini bildirdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2023 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, dış desteği yoğun bir terör yapısıyla mücadele ettiklerini vurguladı.

Beyoğlu saldırganının emniyetteki ilk ifadesi ortaya çıktı
Beyoğlu saldırganı ifadesinde terör örgütü PKK/PYD'ye nasıl katıldığını anlattı

Beyoğlu'ndaki terör saldırısında bombacı teröristin örgüt bağlantıları çözülüyor

Beyoğlu'ndaki bombalı saldırıyı gerçekleştiren teröristin savcılık ifadesi ortaya çıktı

Bu mücadeleyi sürdürürken Anayasa, hukuk, demokrasi, insan hakları ve devlet ilkelerinden asla taviz vermediklerini belirten Soylu, sadece son 3 yılda ABD senatosundan PKK/PYD'ye 2 milyar dolar yardım yapıldığını söyledi.

Bakan Soylu, bunlara rağmen terör örgütüne katılımın 30 yıldır ilk kez 3 yıldır üst üste 100'ün altına düştüğüne işaret ederek, "Son 3 yılda teslim olanların sayısı, katılanların sayısını aşmışken 3 Aralık 2016'da yaşanan Reina saldırısından sonra şehirlerimizde büyük terör olayı yaşanmamışken, 2015'te 2 bin 817 olan terör eylemi sayısı ilk 10 ay itibarıyla yüzde 97 azalışla 97'ye düşmüşken ve bunların çoğu sınırın karşısından yapılan taciz atışlarıyken son 6 yılda 2 bin 473, 2021'de 184, 2022'de 157, son 12 ayda 200 terör eylemi güvenlik güçlerimiz tarafından engellenmişken birdenbire son 2 ayda Mersin ve İstiklal Caddesi saldırılarının yaşanması özellikle yüzyılın seçimi yaklaşırken Türkiye'yi yeniden küresel istikrarsızlık cenderesine çekme denemesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bunların, Türkiye'nin üzerine oynanan oyunun büyüklüğüne işaret ettiğini söyleyen Soylu, "İstiklal Caddesi saldırısı PKK'nın daha önce defalarca gördüğümüz sivil katliamlarından birisidir. Faili hemen bulduk, şimdi arkasındaki tüm yapıyı deşifre ediyoruz." dedi.
Soylu, 2016-2022 arasında teslim olarak ifade veren 1248 örgüt mensubundan 393'ünün, PKK'ya HDP aracılığıyla katıldığını söylediğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bizler, gençler dağa gitmesin diye uğraşırken, HDP'nin parti yöneticisinin arabasıyla çocuk kaçırırken yakalanmasının, 4 yıldır hala Diyarbakır ailelerinden utanmayışının, Duran Kalkan'a, Murat Karayılan'a peşkeş çektikleri, 'portatif' diye isim taktıkları o çocukların ve gençlerin hesabını (HDP) bu millete vermelidirler."

Soylu, ülkenin güvenlik güçlerine yönelik "kimyasal silah kullanma" iftirasına alkış tutanların da hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak, "Sizin derdiniz ne ki PYD ile PKK'yı aklıyorsunuz? Mersin saldırısı da Münbiç'ten oldu, İstiklal Caddesi saldırısı da Münbiç'ten oldu. Münbiç'te de sizin ağalarınız durmaktadır, bu kadar basit, Amerika durmaktadır, PYD/PKK durmaktadır." diye konuştu.
Bakan Soylu, PKK/PYD ile sınır komşusu olmaktan sakınca görmeyenlerin, terörle mücadele eden polis, jandarma, asker ve korucular ile gazi ve şehit ailelerine söyleyecek sözlerinin olamayacağının altını çizdi.

Davutoğlu'ndan bomba iddia: Başbakanken kullandığım uçakla uyuşturucu taşındı

 Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, partisinin düzenlediği Uyuşturucu ile Topyekun Mücadele Programı'nda iktidara çok sert suçlamalarla yüklendi. Başbakanlık yaptığı dönemde kendisinin de kullandığı Türkiye Cumhuriyeti'ne ait uçakla uyuşturucu taşındığını iddia eden Davutoğlu, "Eğer bu uçak bu şekilde yakalandıktan sonra İçişleri Bakanı hala o koltukta oturuyorsa ve Cumhurbaşkanının sesi çıkmıyorsa kimse milli haysiyetten bahsedemez" diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin bir süredir üzerinde çalıştığı 'Uyuşturucu ile Topyekun Mücadele Eylem Planı'nı açıkladı. Genel Merkez'de kameralar karşısına geçen Davutoğlu, iktidara sert sözlerle yüklendi.

"ÜLKEMİZ İÇİN UTANÇ VERİCİ"

Uyuşturucuyla bağlantılı suçlar nedeniyle cezaevindeki tutuklu sayısının çokluğuna dikkat çeken Davutoğlu, iktidarı uluslararası kirli sektörün parçası olmakla suçladı. Davutoğlu, "Adalet Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 2021'de ceza infaz kurumlarındaki 297.726 kişiden 100.140'ının uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan tutuklu ya da hükümlü olması bu sorunun yaygınlığını göstermesi bakımından son derece çarpıcıdır. Demokratik yollarla işbaşına gelmiş bir iktidarın böylesi kirli bir uluslararası sektörün parçası olarak anılması ülkemiz için gerçekten utanç vericidir" dedi.

"ÜZERİNDE AY YILDIZ OLAN UÇAK KOKAİNLE YAKALANDI"

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın aldığı uçağı başbakanlık yaptığı dönemde kendisinin de kullandığını belirten Ahmet Davutoğlu, o uçağın Brezilya'da kokainle yakalanmasını hatırlattı. Davutoğlu, "Bu ülke adına utanç duyduğum bir olayı anlatmak istiyorum: Rahmetli Özal ilk defa Cumhurbaşkanları kullansın diye bir uçak almıştı. Üzerinde ay yıldız olan Türkiye'yi temsil eden bir uçak, ben de kullandım bu uçağı. Bu uçak bir şirkete 1,5 milyar dolara satılmış ve bu uçak Brezilya'da içinde kokain yakalanarak el konuluyor. Üzerinde ay yıldız olan uçak kokainle yakalandı. Eğer bu uçak bu şekilde yakalandıktan sonra İçişleri bakanı o koltukta oturuyorsa ve Cumhurbaşkanının sesi çıkmıyorsa kimse milli haysiyetten bahsedemez" ifadelerini kullandı.

"BU MİLLET BUNU UNUTMAZ"

Davutoğlu, "Şimdi nerede bu uçak ne oldu o dava biliyor muyuz? Basını kontrol ederseniz, yayın yasağı getirirseniz bir süre bu olayı göz ardı edebilirsiniz ama bu millet bunu unutmaz" diye konuştu.

"UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYİ TEK MERKEZDEN YÖNETECEĞİZ"

Gelecek Partisi lideri sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Uyuşturucuyla mücadele konusunda çok kapsamlı ve titiz bir çalışma yapıyoruz. Peki nedir stratejimiz? Koruyucu tedbirler, önleyici tedbirler ve rehabilite edici tedbirler. Tam saha markajı olmadan uyuşturucu engellenemez. 5 aşamada bir süzgeç stratejisi uygulayacağız. İlk aşama, uyuşturucu kaynağına engelleme. Uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili çok özel bir teşkilat kuracağız. Terörle mücadele gibi bir teşkilat olacak. Türkiye içindeki bütün uyuşturucu dağıtım kanalları yerle bir edilecek. 'Uyuşturucu ile Mücadele Merkezi' kuracağız. Uyuşturucu ile mücadeleyi tek bir merkezden yöneteceğiz ve bütün bakanlıklar bu koordinasyonun bir parçası olacak."

NE OLMUŞTU?

Bir İspanyol yolcu ve Türk mürettebatın olduğu Türk ACM firmasına ait uçak, 4 Ağustos'ta Brezilya'daki küçük bir kasaba olan Ribeirao Preto'dan kalkan uçak resmi kayıtlara göre Brüksel'e gidiyordu. Uçak, gümrük ve pasaport işlemleri için uluslararası nitelikteki Fortaleza'ya inmek zorunda kaldı. Kontrollerde 24 bavulda 1200 tablete bölünmüş 1 ton 303 kilogram 99 gram kokain bulundu. Kaptan Pilot V.D. baskın sırasında motorları çalıştırıp kaçmaya yeltendiği, Brezilya polisinin silah çekerek uçağı durdurduğu kaydedildi. Türk Pilot V.D. ve İspanyol yolcu Angel Alberto Gonzalez Valdes tutuklandı.

İstiklal bombacısı ifadesinde önemli bilgiler verdi! "Saldırı sırasında yalnız değildim"

İstanbul Beyoğlu'nda Pazar günü terör örgütü PKK/YPG tarafından düzenlenen saldırıda eylemi gerçekleştirilen terörist Ahlam El Beşir ifadesinde önemli bilgiler verdi. Kadın terörist, saldırı sırasında yalnız olmadığını, başka bir teröristin fotoğrafını çektiğini, diğer bir teröristin de kalabalığa bakıp "patlat" talimatını verdiğini anlattı. Bombalı saldırının failleri sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. Öte yandan saldırıya ilişkin bir örgüt mensubu da Suriye Azez'de yakalandı.

Bombalı eylem talimatını Hacı kod isimli teröristten aldığını, bankta otururken terör örgütü üyesi başka bir isim tarafından da fotoğrafının çekildiğini söyledi.

İstiklal Caddesi'nde, 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıyı düzenleyen Suriye uyruklu Ahlam El Beşir ilk ifadesinde çok önemli bilgiler verdi.

PKK/YPG üyesi kadın terörist saldırı sırasında yalnız olmadığını anlattı. Terör örgütü üyesi başka isimlerin kendisini izlediğini iddia etti.

El Beşir yanında bomba ile bankta otururken, Hacı isimli teröristin kalabalığa baktığını ve patlat talimatı verdiğini söyledi. Kadın terörist bu talimatın ardından banktan kalktığını ve bombayı patlattığını anlattı.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER

İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırının failleri sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Ahlam El Beşir'e ait güvenlik kameralarına yansıyan yeni görüntüleri de paylaştı. Sakin tavırları ile dikkat çeken kadın teröristin, elinde beyaz bir poşet ve siyah sırt çantası ile geldiği görülüyor.

Görüntülerin ilki patlamadan yaklaşık 1 saat öncesine ait. El Beşir Taksim Meydanı'ndan İstiklal Caddesi'ne giriyor.

Saldırgan saat 15:30'da saldırı yaptığı yere geliyor, banka oturuyor ve beklemeye başlıyor. 41 dakika burada bekleyen saldırgan sırt çantasını banka bırakıyor ve olay yerinden uzaklaşıyor.

Bu dakikalarda El Beşir'in hareketleri sakin. Dikkat çekmemek için elinde çiçek tuttuğu da görülüyor.

Patlamayı gerçekleştirdikten sonra ise hareketleri değişiyor, kadın terörist geldiği yöne doğru koşmaya başlıyor.

Saldırı ile ilgili soruşturma sürüyor. El Beşir'in kaldığı evin sahibi de gözaltına alındı.

SURİYE AZEZ'DE YAKALANDI

Soruşturma kapsamında Hüsam A.K isimli örgüt mensubu ise gece saatlerinde Suriye Azez'de yakalandı.

Kadın teröriste doğrudan yardım eden aralarında Suriye uyrukluların da olduğu terör şüphelilerinin sorgusu sürüyor.

Bunlar arasında, kadın teröristin kaçması için yardım eden Ahmed Jarkas ve kardeşi Ammar Jarkas da var. Kadın teröriste bombayı veren Bilal H. ise aranıyor.

Bilal H. ve kadın teröristin dikkat çekmemek için kendilerini karı-koca gibi gösterdikleri ve 4 aydır aynı evde yaşadıkları öğrenilmişti.

Gazetecinin sorduğu soru Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdırdı: Irkçısın sen

 Cumhurbaşkanı Erdoğan Endonezya'da G20 Liderler Zirvesi kapsamında Medya Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu. Konuşmasının ardından gazetecilerden soru alan Erdoğan, buradaki bir gazetecinin "Türkiye Ege, Suriye ve Irak'ta agresif bir politika seyrediyor" sorusuna, "Irkçısın sen" sözleri ile tepki gösterdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya'nın Bali adasındaki G20 Liderler Zirvesi'nin ardından Medya Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, konuşmasında zirve boyunca yaptığı görüşmeleri anlatırken bir gazetecinin yönelttiği soruya tepki gösterdi.

"FARKLI BİR IRKÇILIK İÇERİSİNDESİNİZ"

Erdoğan gazetecinin "Türkiye Ege, Suriye ve Irak'ta agresif bir politika seyrediyor" sözlerine; "Amerika'da yaşayan bir Türk olduğunuzu söylediniz. Buna pek inanmıyorum. Farklı bir ırkçılığın içerisindesiniz. Çünkü sorduğunuz soru bunu aynen ortaya koyuyor. Bizim Kuzey Irak'ta veya Suriye'nin güneyinde Kürtlerle herhangi bir sorunumuz yok. Türkiye'deki Kürt vatandaşlarımızla herhangi bir sorunumuz olmadığı gibi" açıklamaları ile tepki gösterdi.

BİDEN OLUMLU TAVIR İÇERİSİNDE

Erdoğan aynı gazetecinin F-16 sorusuna ise, ABD Başkanı Joe Biden'ın F-16 konusunda olumlu bir tavırda olduğunu vurgulayarak "Daha önce de New York'ta yaptığım görüşmelerde Cumhuriyetçilerin de olumlu yaklaştıklarını kendilerinden dinledim" ifadelerini kullandı.