Thursday, December 15, 2022

"6'lı masa İmamoğlu'nun adını açıklayacak!" Hapis cezasından sonra çok konuşulacak iddia

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis kararı siyaseti hareketlendirdi. İmamoğlu'nun Saraçhane'de İYİ Parti lideri Meral Akşener ile birlikte yaptığı açıklama 6'lı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusuna cevap olarak yorumlandı. Kendini aday olarak öne çıkaran CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun dava günü Almanya'da olması ise adaylık yarışında safdışı kaldı tespitlerine neden oldu.


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaretten yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. İmamoğlu karar öncesi CHP'lileri Saraçhane meydanına davet etti. İYİ Parti lideri Meral Akşener Twitter üzerinden destek mesajı vererek Ankara'dan İstanbul'a geldi. Almanya'da bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu ise ziyaretini iptal etti. İmamoğlu, Akşener ile birlikte Saraçhane'de kalabalığa hitap etti. Akşener'in 'birlikte daha fazla yürüyecek yolumuz' var sözleri, Cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği İmamoğlu'nun adaylığının ilanı olarak yorumlandı. 

İMAMOĞLU'NDAN ÇAĞRI 

Hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda vatandaşları Saraçhane'ye davet ederek "Millet, iradesine liderleriyle sahip çıkıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu, Sayın Babacan, Sayın Davutoğlu ve Sayın Uysal’la buluşmak üzere sizleri yarın saat 16.00’da, Saraçhane’de, birliğe ve dayanışmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı. 

6'LI MASA İMAMOĞLU'NU AÇIKLAYACAK

İmamoğlu'na hapis cezası siyasi kulisleri de hareketlendirdi. Kılıçdaroğlu'nun dava günü Almanya'da olması, 6'lı masanın adayı konusunda şansının kalmadığı yorumlarına neden oldu. TGRT Haber ekranlarında hapis kararının sonuçlarını değerlendiren TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ercan Seki, Ankara Temsilcisi Ercan Gürsek, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Yücel Koç ile hukukçular kararın etkilerini değerlendirdi. 


İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak!

İBB Başkanı Ekrem Imamoğlu , YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme ayrıca Ekrem İmamoğlu’na, siyasi yasak öngören TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına da hükmetti. Karar, İstinaf ve Yargıtay’a taşınacak.


İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 31 Mart 2019’da yapılan belediye başkanlığı seçiminin iptal edilmesinin ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkan ve üyelerine “alenen hakaret” ettiği iddiasıyla 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapis ve siyasi yasak talebi istemiyle yargılandığı davada karar çıktı.

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık İmamoğlu katılmazken, avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP’li milletvekilleri ve belediye başkanları ile çok sayıda partili de izledi. Duruşmanın ardından İmamoğlu’nun avukatları tarafsızlığa gölge düşürdüğünü belirterek reddi hakim talebinde bulundular. Mahkeme, bu talebin davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek reddetti. Tanık olarak dinlenen İBB Basın Yayın Halkla İlişkiler Başkan Danışmanı Murat Ongun, şunları söyledi: “Olayın olduğu gün İmamoğlu ile beraberdik. Bir toplantı sırasında çok sayıda gazeteci arkadaşımız İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İmamoğlu’na ‘ahmak’ dediğini mesaj olarak gönderdiler. İmamoğlu’nun yanıt vermek isteyip istemediğini sordular. Konuyu başkanımıza sordum. O da ‘Bu çok yakışıksız bir ifade, cevap verelim’ dedi. Ardından gazeteci arkadaşları Üsküdar’a davet ettim. Başkanımız ‘Lafa bakarım...’ diye devam eden cümleyi kurdu. İmamoğlu’ndan herhangi bir YSK üyesi ile alakalı olumsuz söz duymadım.” İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını (HAGB) kabul etmediklerini belirterek, Soylu’nun tanık olarak ifadesine başvurulmasını talep etti. Mahkeme, Soylu’nun dinlenmesi talebini ve avukatların beyanları için ek süre vermeyi reddetti.

İNDİRİM VE ERTELEME YOK

Mahkeme, saat 13.15’te duruşmayı saat 16.00’ya erteledi. Saat 16.00’da devam eden duruşmada son savunmalar alındıktan sonra karar için yeniden ara verildi. Saat 18.00 sıralarında kararını açıklayan mahkeme, İmamoğlu’nu “kamu görevlilerine karşı hakaret” suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme; cezada indirim, erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakma şartlarını uygulamadı. Mahkeme ayrıca sanığın TCK 53’üncü maddesi kapsamında siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına hükmetti.

Wednesday, December 14, 2022

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'da idama mahkum edilen 3 Türk için devreye girdi

 Hatay'ın Samandağ ilçesinden çalışmaya gittikleri Suudi Arabistan'da uyuşturucu satıcılığı iddiasıyla yargılanan ve haklarında idam kararı verilen 3 Türk için Türkiye devreye girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi yetkilerle konuştuğu ve vatandaşların Türkiye'ye iadesinde önemli ilerleme kaydedildiği belirtildi.


Samandağ ilçesinde ikamet eden ve Suudi Arabistan'a çalışmaya giden Mehmet ve Anıl Binicioğlu kardeşler ile Ertan Özçelik, idamla yargılanıyor. "Uyuşturucu ticareti yaptığı" iddiasıyla Hataylı işçiler hakkında verilen idam kararı eylül ayında ailelerine tebliğ edildi.


Duvar'dan Burcu Özkaya Günaydın'ın haberine göre, işçilerin aileleri Hatay milletvekilleri aracılığıyla sorunun çözümü için çabalıyor. AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ve CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, idam kararı verilen işçiler için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşerek dün Meclis'te bir açıklama yaptı.


Suudi Arabistan'da idamla yargılanan 12 kişinin Türkiye'ye getirilmesini sağladıklarını belirten CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, 3 vatandaş için de görüşmeler yapıldığını, durumu takip ettiklerini söyledi.


Topal'dan sonra söz alan AK Partili Hüseyin Yayman, sabah bütçe görüşmelerinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'yla görüşerek, konuyu tekrar hatırlattıklarını ifade etti.


İşçilerin akıbetiyle ilgili çok sayıda telefonun geldiğinin altını çizen Yayman, "Dışişleri Bakanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyu Suudi yetkililerle görüştüğünü ve ilerleme kaydettiklerini söyledi. İnşallah yakında müjdeli bir haberle vatandaşlarımız Türkiye'ye getirilecek. Bugüne kadar çok sayıda vatandaşımızı idamdan kurtarmak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalıştık. Konuyu takip ediyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin imzaladığı iki milletlerarası anlaşma Resmî Gazete'de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan iki milletlerarası anlaşma Resmî Gazete'de yayımlandı.


Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında 24 Kasım 2021'de Ankara'da imzalanan "Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri Arasında Enerji Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı", onaylanarak Resmî Gazete'de yer aldı.

Taraflar arasında enerji alanında iyi niyetli iş birliğinin inşası için bir çerçeve oluşturmayı ve teknik bilgi, tavsiye, beceri ve harcamaları paylaşımını kolaylaştırmayı amaçlanan mutabakat zaptı, petrol ve gaz, temiz enerji teknolojileri, enerji dağıtım, yayılma ve çevre birimleri iş birliğini kapsıyor.

Türkiye ile Belarus arasında 14 Şubat 2018'de Minsk'te imzalanan "Türkiye ile Belarus Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma" da onaylanarak Resmî Gazete'de yer aldı.

Bu anlaşmayla iki ülkede de yatırımcılara adil davranılması, onlara tam koruma ve güvenlik sağlanması ve uluslararası hukuk kurallarına uygun muamele edilmesi amaçlanıyor.


Tuesday, December 13, 2022

Erdoğan’ın ‘erken yaşta evlilik’ çıkışına sert tepki: Ne evlendirilmesi 6 yaşında çocuk sistematik tecavüze uğradı

 CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hiranur Vakfı’nın kurucusu Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken "imam nikahıyla" evlendirmesine ilişkin yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Erdoğan’ın ‘erken yaşta evlilik sözünü eleştiren Kılıçdaroğlu, "Ne evlendirilmesi, ne anlatıyorsun sen! 6 yaşında çocuk sistematik tecavüze uğradı" dedi.


Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken "imam nikahıyla" evlendirmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez konuştu. Erdoğan, "Bir kızımızın erken yaşta evliliği ile öncesinde ve sonrasında yaşanan acılar hususundaki görüşlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Şu ana kadar arkadaşlarım gereken gayretleri gösterdiler. Bunları görmezden gelen bir muhalefet söz konusu. Her şeyden önce 13 yaşında nişan 14 yaşında evlilik gibi bir durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Daha küçük yaştaki istismar iddiaları tam bir faciadır" açıklamasını yaptı.


"NE EVLENDİRİLMESİ 6 YAŞINDA ÇOCUK SİSTEMATİK TECAVÜZE UĞRADI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'un konuyla ilgili açıklamasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Erdoğan “Çocuğun erken yaşta evlendirilmesi” mi dedin sen? Ne evlendirilmesi, ne anlatıyorsun sen! 6 yaşında çocuk sistematik tecavüze uğradı, şürekan yıllarca sümenaltı etti. Yakalandın, hem de fena yakalandın…" ifadelerine yer verdi.

Monday, December 12, 2022

Akaryakıt fiyatları güncellendi. Benzin ve motorin dev indirim.

 Doların neredeyse her gün yeni bir rekor kırması ve Brent petrol fiyatlarındaki yükseliş ivmesi Türkiye'deki akaryakıt fiyatlarına direkt yansıyor. Brent petrol 75 dolar seviyelerinin altına inince akaryakıt fiyatlarında büyük indirim yapıldı. Motorine yapılan üç indirimden sonra zam yapılmıştı. Hem benzine hem de motorine indirim geldi. Yapılan büyük indirim pompalara yansıdı. Benzine bir indirim daha yapıldı. 12 Aralık Pazartesi günü benzin, motorin ve LPG litre fiyatları ne kadar?


İSTANBUL GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARI LİSTESİ 12 ARALIK 2022 PAZARTESİ


İstanbul Avrupa Yakası'nda bir litre benzin fiyatı: 17.42 TL

İstanbul motorin litre fiyatı Avrupa Yakası'nda 21.12 TL

İstanbul LPG litre fiyatı Avrupa Yakası'nda 10,19 TL


ANKARA BENZİN VE MOTORİN FİYATLARI


Ankara'da benzin litre fiyatı 17.63 TL

Ankara'da motorin litre fiyatı 21.26 TL

Ankara'da LPG litre fiyatı 11.37 TL


İZMİR AKARYAKIT FİYATLARI


- İzmir'de benzin litre fiyatı 17.61 TL

- İzmir'de motorin litre fiyatı 21.33 TL

- İzmir'de LPG litre fiyatı 11,04TL


Öte yandan Class petrol ise güncel akaryakıt fiyatları üzerinden bir miktar indirim yaptı ve benzini 17.10 lira, motorini 19.73 liradan ve LPG'yi ise 9,88 liradan satmaya başladı.


Bakan Mustafa Varank'dan CHP liderine olay gönderme! İki fotoğraf gösterip aradaki farkı sordu

Bütçe görüşmeleri sırasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yurtdışında yaptığı gezilerle ilgili konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, hamburger fotoğrafını göstererek, "Kılıçdaroğlu'nun gezisinden hangi teknoloji planı ön plana çıktı? Hamburger teknolojisi..." ifadelerini kullandı.


TBMM Genel Kurulunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının 2023 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı. Görüşmelere katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, söz alarak konuşma yaptı.2 FOTOĞRAF GÖSTERDİCHP'nin teknoloji gündemiyle ilgili konuşan Bakan Varank, "Kılıçdaroğlu'nun gezisinden hangi teknoloji planı ön plana çıktı?" sorusunu yönetilirken çip ile hamburger fotoğrafını gösterdi ve "Milletimizin aklında ne kaldı? Hamburger teknolojisi." dedi.


"BU İKİ FOTOĞRAFIN FARKINI MİLLETİMİZ DEĞERLENDİRECEK"

Bakan Varank konuşmasının devamında ikinci fotoğrafı göstererek, "Aziz milletimiz, bu iki fotoğrafın, bu iki vizyonun arasındaki farkı en güzel şekilde değerlendirecek. Türkiye'ye yarışır vizyonu, Cumhur İttifakı'nın sunduğunu bir kez daha tescilleyecek" ifadelerini kullandı.

"İSPAT ETMEYEN NAMERTTİR"

Muhalefetin yolsuzluk iddialarına yanıt veren Bakan Varank, "Bunu ispat etmeyen, suç duyurusunda bulunmayan namerttir. 17 Yıldır fiilen siyasetin içindeyim. Benimle ilgili en ufak yolsuzluk bulamayanlar akrabalarım üzerinden bana iftira atmaya çalışıyorlar." dedi. Açıklamalarının devamında Bakan Vakank, "Ortada bir yolsuzluk usulsüzlük varsa ispat etmeyen namerttir. Biz haram işinden anlamayız." dedi.

MECLİS'E TOGG'LA GELDİ

Öte yandan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TBMM'deki bütçe görüşmelerine bugün yerli otomobil TOGG'la geldi. Aracın yanında yaptığı açıklamada, "TOGG gün boyunca burada olacak, değerli vekillerimiz gelip görebilecekler" ifadelerini kullanan Varank'a CHP'li Özgür Özel'den de dikkat çeken bir teklif geldi. Özel, "Hediye geri alınmaz, onu Meclis'e bırakın birde şarj ünitesi koyun. Vekiller test eder, bizimde bir katkımız olur. Biz Togg ile gurur duyarız" şeklinde konuştu.



Ünlü anketçi Bekir Ağırdır, altılı masaya seçimi kazandıracak formülü açıkladı

2023 seçimleri yaklaşırken KONDA Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır, son anketleri değerlendirdi. AK Parti'nin ciddi kan kaybettiğini söyleyen Ağırdır, Altılı Masa'nın HDP ile uzlaşırsa oy oranını yüzde 55-60'a çıkarabileceğini ifade etti.

Türkiye seçimlere doğru giderken en çok merak edilen konulardan biri anket sonuçları. Partiler zaman zaman kendi yaptırdıkları anketleri paylaşsa da gözler sürekli anket şirketlerinden gelecek verilere odaklanıyor. KONDA araştırma şirketi yönetim kurulu üyesi Bekir Ağırdır, yapılan son anketlerdeki sonuçları yorumladı.

"CUMHUR İTTİFAKI YÜZDE 51 ALAMIYOR"

T24'e konuşan Ağırdır, önümüzdeki seçimlere ilişkin, Ak Parti'nin tüm anketlerde birinci parti olmasına rağmen eski oranlarına göre ciddi kan kaybettiğini vurgulayarak, en iyi ihtimalde bile yüzde 51 yapma ihtimallerinin neredeyse olmadığını söyledi. Anketlerdeki sayılar 31 ila 37-38 arasında değişiyor olsa da Ak Parti'nin hala birinci parti olduğunu dile getiren Bekir Ağırdır, "CHP de 22 ile 26-27 arasında değişiyor araştırmalara bağlı olarak. Bunun bir sebebi var. O 31'le 37 arasında dediğimiz insanın bir kısmı; gerçekten dindarlıktan ve Müslüman kimliğinden, Sünni kimliğinden ve dindarlığın ya da dini referanslar temelli bir hayatı önemsediği için orada. Ama bir kesimi Tayyip Erdoğan'a olan duygusal ilişkisi, güveni için de orada" dedi.

"TAYYİP ERDOĞAN'A OLAN GÜVEN HALA ÇOK BASKIN"

Seçmenlerin birtakım hataları görmüyor değil, görüyor ama Tayyip Erdoğan'a olan güveni hâlâ çok baskın olduğunu söyleyen Ağırdır şöyle devam etti: "Bir kesimi az veya çok ama bunların her birisi. Bunların bir kesiminin kazanımlarını kaybetmekten endişesi var. Bir kesimi dindar görünmekle beraber asıl milliyetçi, şoven duyguları çok daha güçlü ve şimdi onun için orada. Bir kesimi uzun bir süre kendini bu ülkede kayba uğradığını varsaymış, mağdur hissediyor ve şimdi Tayyip Bey'le ya da AK Parti iktidarıyla beraber her şeyi yapabileceği gibi bir cüretkarlık özgüven ve kibir içinde olduğu için orada. Ama sonuçta bir yerde o eşiğe dayandı durdu ve daha geriye henüz gitmiyor
.
"6'LI MASA, HDP İLE UZALAŞIRSA 55-60'A ÇIKABİLİR"

Altılı masada bir sosyal demokrat parti var. İslamcı gelenekten gelen ama daha sonra dünyevileşmiş kesimleri temsil eden DEVA, Gelecek gibiler var. Dindarları temsil eden ama dinin bu kadar siyasete araç edilmesine ya da yolsuzluğa itirazı olan Saadet Partisi gibi birisi var. İYİ Parti gibi daha geleneksel, daha milliyetçi ya da Atatürkçü değerlere yaslandığını iddia eden sol fikriyatla mesafeli olan ama kentli, metropollü başka bir sosyolojik kümenin partisi var. Dolayısıyla bir bakıma bu 6 partinin bir arada oluşu anlamlı ama eksik; yani bakarsan 3 Türkiye analizine geri dönersek üçünü de temsil etmiyor. Kürtler yok orada. Problem orada. Dolayısıyla da bu itirazlardan ve gerçek hayatın sorunlarından, iktidarın yorgunluklarından, hatalarından sonuç olarak altılı masa da işte 42-45 bandında. Ama AK Parti, MHP ortaklığının 51'e ulaşma şansı zor görünse de, altılı masanın eğer HDP ile ya da Kürtlerle bir uzlaşma dili yakalayabilirse, HDP ile konuşarak, uzlaşarak, ittifak yaparak, Kürtlerin ihtiyaç ve talepleri üzerinden yeni bir siyaset inşa ederek 55-60'a kadar çıkabilecek de bir potansiyeli var. Çünkü bütün bu tartışmanın, bu sosyolojik analizlerin dışından baktığımızda gidişata memnuniyet ya da gidişattan rahatsızlık diye baktığımızda, ama yönetim düzenine ama ekonomik gidişata ama ülkenin etrafındaki risklere, fırsatlara bakarak insanların kanaatlerine, toplumun kanaatlerine baktığımızda toplumun 3'te 2'si iktidarın karşısında ve gidişata itirazı var, 3'te 1'i de iktidarın yanında her şeye karşın.

"OYUNUN GİDİŞATINI MUHALEFET BELİRLEYECEK"

Demek ki altılı masanın ve HDP'nin meselesi nasıl oy alırlar da bu 3'te 2 potansiyeli bir araya getirecek doğru siyaseti örebilirler meselesi. Ama AK Parti, MHP açısından bakarsak onların böyle bir tercihi yok. Onlar zaten Kürtleri neredeyse gözden çıkarmış durumdalar. Gençleri zaten neredeyse gözden çıkarmış durumdalar. Dolayısıyla diyelim maksimumda 50-51 gibi olan bir maksimum potansiyellerinin ne kadarını gerçek hayata sayıya çevirebilecekleri peşindeler. Halbuki muhalefet 65'lere yakın bir potansiyeli nasıl sayıya ve seçimde bir sonuca çevirebileceğinin yolunu bulmak durumunda. İkisi de aynı potansiyelden başlamıyor. O nedenle altılı masaya daha çok odaklanıyoruz. HDP'nin söylediklerine daha yakından bakıyoruz. Çünkü oyunun gidişatını muhalefetin yaptıkları belirleyecek iktidarın yaptıkları değil" açıklamalarında bulundu.

Saturday, December 10, 2022

Akşener başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği hakkında değerledirmede bulundu: Davutoğlu hariç diğer liderler evet dedi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gündeme ilişkin değerlendirmede bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa değişikliğine ilişkin Akşener, "Göreceğiz içini, muhtemelen 'Haydi mutfak' şeklinde bir toplantımız olacak" dedi.


Başörtüsüne yönelik anayasa değişklik teklifine ilişkin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gazetecilere değerlendirmede bulundu. Akşener, altılı masanın ortak bir kararda buluşacağını belirtti.


'DAVUTOĞLU HARİÇ'

Anayasa değişiklik teklifine ilişkin Akşener, "Ben masaya bu konuyu ortak karara bağlamamız gerektiğini bir teklif olarak götürdüm. Madem ortak bir yol yürüyoruz, yani Kemal Bey böyle bir teklifte bulundu, hemen diğer arkadaşlar 'Çok iyi olur' dediler. Yani masada genel başkanlar 'Evet' dedi, sadece Davutoğlu değil. İçeriğin görülmesine karar verildi o masada. Ama ortak bir karar alınmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Göreceğiz içini, muhtemelen 'Haydi mutfak' şeklinde bir toplantımız olacak" dedi.

Mahkeme, Tanju Özcan ile ilgili kararını verdi

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, partisinden 1 yıl süreyle geçici çıkarma cezası almasına sebep olan, Belediye Meclis Üyesi Hacer Çınar'a yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davada beraat etti.



Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu Belediye Meclisi 2022 Mayıs ayı ikinci oturumunda yapılan oylamada el kaldıran AKP Meclis üyesi Hacer Çınara, “Bana niye el sallıyorsunuz hanımefendi. El sallamak ayıp oluyor. Ben evli barklı adamım. Öyle şey olmaz “dedi.


PARTİDEN 1 YIL ÇIKARILMA CEZASI

Bu sözler üzerine Hacer Çınar, mahkemeye başvurarak Tanju Özcan hakkında şikayetçi oldu. Tanju Özcan ise bu süreçte CHP Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Yüksek Disiplin Kurulu Tanju Özcan hakkında partiden 1 yıl süreyle geçici çıkarma cezası verdi.


MAHKEME KARARINI VERDİ

Bolu 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde Hakaret suçlamasıyla yargılanan Tanju Özcan hakkında, mahkeme tarafından beraat kararı verildi.


Kararda, “Sarf edilen sözlerin hakaret niteliğinde olmadığı, bu sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olmadığı mahkememizce değerlendirilmekte olup, sanığın beraatine karar verilmiştir” ifadeleri yer aldı.


“ÖZÜR BEKLİYORUM, TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIM”

Kararın ardından Bolu Belediyesi, Aralık ayı ikinci oturumunda konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan şunları söyledi;


Mahkeme, Suç yok burada diyor. Benden özür dilenmezse hakkımı helal etmeyeceğim. Manevi tazminat davası açacağım. Ben sizden özür bekliyorum, hiç açmak istemediğim konu ama bana günlerce Türkiye’de utanmaz Tanju Özcan, ahlaksız Tanju Özcan ifadeleri kullanıldı.


Aile Mahkemesi bir karar verdi, sizin kararınızı ortadan kaldırdı. 15 gün boyunca sesiniz çıkmadı 15 gün sonra benim hakkımda suç duyurusunda bulundunuz. Hakkımda dava açıldı ve ben beraat ettim.


Aile Mahkemesi beni aklamış, ben ceza mahkemesinden de beraat etmişim, peki siz hak olarak benim neyimi protesto ettiniz günlerce. Mahkeme ‘suç yok burada’ diyor. Benim resmi atılma gerekçem partiden de bu.


Dolayısıyla ben aklandım. Vicdanen de rahatım, hukuken de rahatım, bana iftira attığınız için sizden özür bekliyorum. Eğer özür dilemezseniz siz ve partililerinize hakkımı helal etmeyeceğim. Size ayrıca manevi tazminat davası açacağım.

HACER ÇINAR AÇIKLAMA YAPTI

Özcan, konuşmasının ardından oturuma ara verip salondan ayrıldı. Aranın ardından kürsüye çıkarak konuşma yapan Hacer Çınar, “Meclis üyeleri, Başkan Beyin bahsettiği konuda hani bizden özür bekliyor ya, hepinizin elinizi vicdanınıza koymayı istirham ediyorum. Eğer burada benim yerime sizin eşinize, kardeşinize, evladınıza olsaydı ne olurdu? Ben bir anneyim. Bir annenin, babanın da evladıyım. Burada yapılan terbiyesizliğin, karşılığındaki yüzsüzlük ancak bu kadar olurdu. Kendisini buradan bir kez daha kınıyorum ve yargı karşısında aklanabilir ama Allah huzurunda ne yapacağımızı hep birlikte göreceğiz” diye konuştu. 


Friday, December 9, 2022

CHP lideri Kılıçdaroğlu Almanya'ya gidiyor

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD ve İngiltere'nin ardından 14-17 Aralık tarihleri arasında Almanya ziyaretinde bulunacak. Kılıçdaroğlu'nun Berlin, Frankfurt ve Münih'e gitmesi beklenirken, CHP liderine bazı ekonomi danışmanlarının yanı sıra CHP Sözcüsü Faik Öztrak ile Genel Sekreter Selin Sayek Böke'nin de eşlik edeceği öğrenildi.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD ve İngiltere ziyaretinin ardından şimdi de Almanya'ya gidiyor. Alınan bilgiye göre, ilk çalışma ziyaretini 9-13 Ekim'de ABD'ye yapan Kılıçdaroğlu, 2 ile 4 Kasım tarihleri arasında ise İngiltere'ye gitti. Kılıçardoğlu, altılı masa toplantısı sebebiyle kasım ayı sonunda yapacağı Almanya ziyaretini ise erteledi.


28 Kasım'da altılı masa ve 3 Aralık'ta CHP'nin vizyon belgesi tanıtım toplantılarına katılan Kılıçdaroğlu'nun, yurt dışı temasları kapsamında üçüncü ziyaretini ise 14-17 Aralık'ta Almanya'ya yapacağı bildirildi. Kılıçdaroğlu'nun, Londra'da olduğu gibi yatırım kuruluşları ve akademi çevreleriyle görüşeceği Almanya ziyaretinde Berlin, Frankfurt ve Münih'e gitmesi bekleniyor.


CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na, bazı ekonomi danışmanlarının yanı sıra CHP Sözcüsü Faik Öztrak ile Genel Sekreter Selin Sayek Böke'nin de eşlik edeceği öğrenildi.

Son seçim anketinde büyük sürpriz

 


Artıbir Araştırma ve İnceleme Vakfı, Türkiye seçimlerinin beklenen sonuçlarına ilişkin son anketinin sonuçlarını yayınladı.


Artıbir Araştırma , hazırladığı raporda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yüzde 30,4, Cumhuriyet Halk Partisi'nin ise yüzde 27,9 oy aldığını bildirdi.


İYİ Parti'nin yüzde 14,7, Halkların Demokratik Partisi'nin ise yüzde 11,8 oy aldığını sözlerine ekledi.


Sürprizin, MHP'nin oy oranının yüzde 7'yi geçtikten sonra ilk kez yüzde 5,4'e düşmesi olduğunu sözlerine ekledi.

Thursday, December 8, 2022

Soylu: Taksim'de patlayan bomba sosyal medya üzerinden yaptırıldı

 İstanbul Taksim'de 6 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan terör saldırısına ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan yeni bir açıklama geldi. Soylu, saldırıda kullanılan bomba hakkında "Sosyal medya üzerinden yaptırıldığını yani bir görüşme kanalı üzerinden canlı bir şekilde imal edildiğini burada size söyleyebilirim" açıklamasında bulundu.



İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Taksim İstiklal Caddesi'nde 6 kişinin hayatını kaybettiği 81 vatandaşın ise yaralandığı terör saldırısı ile ilgili yeni bilgiler paylaştı.


Saldırıda kullanılan bombanın nasıl yapıldığını açıklayan Bakan Soylu şunları söyledi:

"İstanbul'daki İstiklal Caddesi'ndeki patlamadaki bomba yapımının sosyal medya üzerinden yaptırıldığını, yani bir görüşme kanalı üzerinden canlı şekilde imal edildiğini söyleyebilirim. Teker teker tarif edildiğini, 'Hacı' kod adlı Amerika'ya bağlı PYD/PKK terör örgütü mensubunun cep telefonu üzerinden hem bombayı yerleştiren, koyan, hem bombayı imal eden, cep telefonu üzerinden yaptırıldığı bilgileri elimizde açıkça mevcut.

Devlet dedikodu yapmaz, devlet bilgiyle çalışır ve kendi tecrübesine, ciddiyetine uygun şekilde çalışır. İlk verilen ifadelerde 'ben bilmiyordum bunu çikolata paketi sanıyordum' sözleri gerçeği yansıtmıyor. O ifadeleri verenin ağzından olayın bütün ayrıntıları işini iyi bilen Türk polis teşkilatı ve savcıları tarafından devlet kayıtlarına geçmiştir."

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: 'Hepimiz güvende olmadan, hiçbirimiz güvende olmayacağız'

 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Biz kendi dış politikamızın 100’üncü yılımıza girerken, inşa ederken ve uygularken bütün unsurları dikkate alarak sadece kendi çıkarlarımız için değil, bölgesel, küresel barış ve istikrara da katkı verecek şekilde adımlar atmaya çalışıyoruz. Hepimiz güvende olmadan, hiçbirimiz güvende olmayacağız” dedi.


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Bilkent Üniversitesinde düzenlenen “Cumhuriyetin Yüzüncü Yılına Girerken Türk Dış Politikası” programına katıldı. Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğunca organize edilen programda üniversite öğrencilerine hitap eden Kalın, kendilerine yöneltilen ‘Libya'da, Somali'de, Afrika'da, Filistin'de ne işiniz var?' sorularına cevaben her yerde çıkarın, önceliğin ve stratejik öngörünün var olduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi. Dış politikada ikili diyalogların önemine değinen Kalın, “Dış politika sıfır toplamlı bir oyun değildir. Türkiye'nin NATO üyesi olması ve Batı ittifakı içerisinde kendini konumlandırmış olması onun Rusya, Orta Doğu, Afrika, Latin Amerika ile iyi ilişkiler geliştirmesine mani değildir. Aynı şekilde bizim Rusya ile iyi ilişkiler geliştirmemiz, ABD ile kavga etmemiz anlamına gelmez. Orta Doğu ile ilişkiler geliştirmemiz, Avrupa ile kavga etmemiz anlamına gelmez” diye konuştu.


“Stratejik önceliklerimiz neyse buna göre bir dış politika belirleyip, bunu uyguluyoruz”


Kalın, Türkiye'nin attığı adımlarla kendi eksenini inşa ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Birçok Batılı ülke, dünyanın değişik yerlerinde bu tür politik angajmanlara girdikleri zaman eleştiri konusu olmuyorlar. Tersine ‘Evet, onlar dinamik. Her yerde var' dendiğinde bu bir eleştiri konusu olmuyor ama Türkiye bir Orta Doğu, Afrika, Latin Amerika, Rusya açılımı yaptığı zaman hemen ‘Türkiye geleneksel ekseninden çıkıyor, eksen kayıyor' gibi itirazlarla karşı karşıya kaldık. Halbuki Türkiye kendi eksenini inşa ediyor. Bu çok kutuplu dünyada kendi çıkarlarını esas alarak, kendi stratejik bakış açısıyla kendi eksenini inşa ediyor. Bunu yaparken de asla kendimizi dev aynasında görüp ‘Dünyayı biz yönetiyoruz' falan da demiyoruz. Biz nerede olduğumuzu da biliyoruz. Gücümüzün sınırlarının elbette farkındayız ama asla kendimize de haksızlık etmiyoruz. Stratejik önceliklerimiz neyse, buna göre bir dış politika belirleyip bunu uyguluyoruz.”


10 yıl öncesine kadar Türkiye'nin Afrika kıtasında 12-13 büyükelçisi olduğunu hatırlatan Kalın, bugün bu sayının 44'lere ulaştığını ifade etti. Kalın, Afrika'yı kucaklayan bir noktaya gelindiğini belirterek, toplam ticaret hacminin 50 milyar dolara çıktığını kaydetti.


“İki yıl önce bizi kıyasıya eleştirenler ‘Galiba Türkiye haklıymış' demeye başladılar”


Türkiye'nin Venezuela'da yaşanan siyasi krizlerde aldığı tavrın önce eleştirildiğini, ardından eleştirenlerin kendisinin Venezuela ile ilişkiler kurduğunu anlatan Kalın, “2-3 yıl öncesine kadar Venezuela'da yaşanan siyasi krizde seçilmiş meşru hükümetin yanında yer aldık. Ondan dolayı da çok eleştirildik. Başkaları orada bir darbe yapmaya kalktılar. Yapamadılar, beceremediler. Şimdi ne oldu, Ukrayna savaşından sonra ortaya çıkan enerji krizinin dayatmasıyla ABD, Venezuela ile ilişkilerini normalleştirmeye, yaptırımları kaldırmaya, farklı aktörlerle yani mevcut hükümetle de temas kurmaya başladı. İki yıl önce bizi kıyasıya eleştirenler ‘Galiba Türkiye haklıymış' demeye başladılar” şeklinde konuştu.


Kalın'dan ‘Mısır ile niye el sıkıştınız' eleştirilerine cevap


Kalın, Cumhuriyet'in 100'üncü yılına girerken mümkün olduğunca dostlukların artırılarak, ilerleyen bir dış politika vizyonu ortaya koymak adına barış adımlarının atıldığını belirterek, “2021'in ortalarından itibaren fotoğrafı farklı bir gözle okuduk. Oluşan yeni bölgesel dinamikler çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ve talimatıyla '2022 yılı normalleşme yılı olacak' dedik. 'Sorun yaşadığımız ülkelerle sorunları minimize edelim, iletişim kapılarını açalım ve Cumhuriyetimizin 100. yılına giderken mümkün olduğunca dostlarımızın sayısını artırarak, ihtilaflı alanları da parantez içine koyarak bir dış politika vizyonu ortaya koyalım' dedik. 2022'de bunun neticelerini görmeye başladık. İnsanlar haklı olarak soruyor, ‘Ne değişti de Suud ile normalleştik? Ne oldu da BAE ile kavga ediyorduk, şimdi etmiyoruz? Mısır ile niye el sıkıştık, ne değişti? İsrail'le neden normalleştik?' diye. Bunların her biri dönemsel olarak ortaya çıkan, krize dönüşen sorunların zaman içerisinde etkisini yitirmesi ve yeni imkan arayışlarına kapı aralamasıyla ilgili şeylerdir. Bu manada dış politikada hiçbir zaman mutlak manada tek yönlü bir çizgi olmaz, iniş çıkışlar olur” ifadelerini kullandı.


“Ermenistan ile ilişkilerimiz hızlı bir şekilde normalleşecek”


Dış politika konusunda gelecek birkaç yıl içerisinde daha güzel adımlar atılacağı konusunda ümitli olduğunu dile getiren Kalın, şöyle konuştu:


“Sadece Azerbaycan'la da değil. Ermenistan ile de ilişkilerimiz hızlı bir şekilde normalleşecek. Ermenistan ile Azerbaycan'ın imzalayacağı barış anlaşması bütün Güney Kafkasya'ya bir barış, huzur ve refah dönemi getirecek ve bundan hepimiz istifade edeceğiz, yararlanacağız. Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmesi en fazla Ermenistan'ın kalkınmasına fayda sağlayacak. Ermeni diasporasının zannettiğinin tersine Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan'a olan ihtiyacı, başka yerlere olan ihtiyacından çok daha fazladır. Ben bakıyorum, Ermeni diasporası bu süreçte Ermenistan'a ne kadar katkı sağlayabiliyor. Gerçekten böyle bir katkıları olsaydı bugüne kadar herhalde Ermenistan'ı ciddi bir şekilde ekonomik manada ayağa kaldırırlardı. Ama tam tersine bugün açıkça ifade etmek gerekirse Ermenistan halen Rusya'nın askeri vesayeti ve ekonomik gücününün kontrolü altında var olmaya çalışan, kendini güya Batı ittifakının parçası gibi gören, konumlandırmaya çalışan ama fiilen Rusya'nın kontrolü altında olan bir ülke. Buradan çıkış Ermenistan'ın da faydasına olacaktır. Bunun için de en doğru yöntem, onlar için Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerin normalleştirilmesidir.”


"Beklentim önümüzdeki birkaç yıl içinde bu sorunlar tamamen çözülür”


Kalın, “Biz bu 44 günlük Karabağ Savaşı'ndan sonra diplomasinin kapılarını daha da açtık. Hemen müzakereye başlayalım dedik. Bir barış anlaşmasının şartlarını müzakere etmeye başladık ve şu anda bu süreç ilerliyor. Umarım benim de beklentim önümüzdeki birkaç yıl içinde bu sorunlar tamamen çözülür ve bütün Güney Kafkasya'da barış ve istikrar alanı oluşabilir” dedi.


“PKK terörü ile mücadele etmek için sert gücümüzün güçlü ve tam yetkin olması lazım”


Terörle mücadelede sert ve güçlü adımlar atıldığının mesajını veren Kalın, şöyle devam etti:

“Gücü nasıl kullandığınız, hangi alanlara nasıl uyguladığınız son derece önemli. Bizim terörle mücadelede uyguladığımız yöntem de bu. PKK terörüne karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Dünyanın her yerinde, Türkiye topraklarında, Suriye'de, Irak'ta, yeri geldiğinde İran'da, Avrupa'da, başka yerde. Yeri geldiğinde bunun için silah, tank, top kullanıyoruz. Bunun için savunma sanayiimizin güçlü olması, sert gücümüzün güçlü ve tam yetkin olması lazım. Ama yeri geldiğinde diplomasinin imkanlarını devreye sokuyor ve anlatıyoruz.”


“2-3 gün önce bir PKK'lıyı iade ettiler, bunların arkası da gelecek”


İsveç ve Finlandiya ile yürütülen NATO üyeliği müzakere süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Kalın, “Şu anda İsveç ve Finlandiya ile bir NATO üyelik müzakere süreci yürütüyoruz. Geçen hafta da Stockholm'deydim. Finli ve İsveçli mevkidaşlarımızla bu konuları konuştuk. ‘Oradaki PKK'nın mevcudiyetini sona erdirmeden ve bu terör örgütlerini sizin ülkenizin imkanlarını, fırsatlarını kendi lehlerine istismar etmelerine son vermeden üyelik süreciniz gerçekleşmeyecek'. Açık bir şekilde koyduk bu ilkeyi. Bu ilkenin de sonuna kadar arkasındayız. Onlar da bunu yeni fark ettikleri için diyorlar ki; ‘Evet, biz PKK tehdidinin ne kadar derinlere gittiğinin farkında değilmişiz, yıllarca bu konu üzerinde düşünmedik. Çünkü PKK, İsveç ve Finlandiya'yı hedef almadığı için bu bizim açımızdan bir güvenlik açısından tanımlanmamış, görülmemiş. Ama şimdi anlıyoruz ki bu bizim için de ciddi bir güvenlik sorunuymuş'. Şimdi bununla ilgili adımlar atmaya başladılar. 2-3 gün önce bir PKK'lıyı iade ettiler, bunların arkası da gelecek” diye konuştu.


“Rusya ile Batı arasında yeni bir küresel anlaşmanın, pazarlığın, yeni bir dengenin inşa edilmesi gerekiyor”


Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ortaya çıkmasındaki nedenler ortadan kalkmadığı sürece savaşın kalıcı olmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Dünyada yeni bir güç dengesine, yeni bir güç dağılımına ihtiyacımız var. Ukrayna savaşını ortaya çıkaran sebepler neydiyse onlar ortadan kalkmadan yeni bir güç dengesinin ve herkesin sahiplendiği, herkesin kendini güvende hissettiği bir küresel düzenin inşa edilmesi mümkün olmayacak. Belki Ukrayna savaşını önümüzdeki 6 ayda, bir yılda, iki yılda bittiğini görebiliriz ya da göremeyiz. Ama o savaşı ortaya çıkaran şartlar ortadan kaldırılmadan bu savaşın kalıcı, sürdürülebilir bir şekilde sona ermesini beklemek de fazla iyimser bir yaklaşım olur. Bunun için de Rusya ile Batı arasında yeni bir küresel anlaşmanın, pazarlığın, yeni bir dengenin inşa edilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.


“Hepimiz güvende olmadan, hiçbirimiz güvende olmayacağız”


Kalın, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Biz kendi dış politikamızı 100'üncü yılımıza girerken, inşa ederken ve uygularken bütün bu unsurları dikkate alarak sadece kendi çıkarlarımız için değil, bölgesel, küresel barış ve istikrara da katkı verecek şekilde adımlar atmaya çalışıyoruz. Çünkü bir güvenlik perspektifinden baktığınız zaman hep şunu söyledik, söylemeye de devam edeceğiz; ‘Hepimiz güvende olmadan, hiçbirimiz güvende olmayacağız'. Güvenlik meselesinde, terörle mücadele meselesinde birtakım yapay hiyerarşiler inşa eder ve bunları başka ülkelere empoze ederseniz, ‘Benim güvenliğim herkesin güvenliğinden önce gelir, diğerlerinin güvenliği beni ilgilendirmiyor' derseniz bütün mahalleyi ateşe verirsiniz.”

Program, Kalın'ın açıklamalarının ardından basına kapalı devam etti.

Wednesday, December 7, 2022

34 kişi ölümden döndü

 Yunanistan sahil güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına geri itilen 34 düzensiz göçmen kurtarıldı.


Marmaris ilçesi açıklarında can salı ve lastik bot içinde iki ayrı düzensiz göçmen kurtarma operasyonunda toplam 34 düzensiz göçmen kurtarıldı. Yunanistan sahil güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına can salı ve lastik bot içinde geri itilerek açık denizde sürüklenen 34 düzensiz göçmen Türk Sahil Güvenlik ekipleri tarafından botlara alınarak kurtarıldı. Düzensiz göçmen işlemlerinin ardından Ula Geri Gönderme Merkezine teslim edildi.



CHP lideri Kılıçdaroğlu: "Ronaldo ve Messi, Türkiye için oynayacak"

 CHP lideri Kılıçdaroğlu: "Ronaldo ve Messi, Türkiye için oynayacak" Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye için 70 kişilik ekip, 7 gün 24 saat çalışacak ve dünyanın en iyileri ile çalışacak.


CHP lideri Kılıçdaroğlu: "Ronaldo ve Messi, Türkiye için oynayacak"ANKARA - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye için 70 kişilik ekip, 7 gün 24 saat çalışacak ve dünyanın en iyileri ile çalışacak. Bakın bir futbol ligindeki gibi anlatayım size:

 Malum Dünya Kupası var. (Cristiano) Ronaldo ve (Lionel) Messi, Türkiye için oynayacak" dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki bütçe görüşmelerinde konuştu. Harcırah Kanunu ve Taşıt Kanunu'nun milli güvenlikle bir alakası olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Nasıl harcıyorlar bu parayı. Ama sizin de (iktidar milletvekilleri) sormanız lazım. Ya, arkadaş sana dünyanın bütçesini verdik. Siz bu parayı nereye harcıyorsunuz, nasıl harcıyorsunuz? Hiçbir yönetmelik şu ana kadar yayınlanmadı. İlk kez size söylüyorum. Bu söylediğim kanuna tabi değiller ama neden tabi olmadıklarını da söyleyeyim size. Harcırah Kanunu. Sayın Başkan (TBMM Başkanı Mustafa Şentop) yüz lira alacak. Milletvekilleri 92 lira alıyorsunuz. Aylık kadro derecesi 1-4 olanlar 63 lira alıyorlar. Aylık kadro derecesi 5-15 olanlar da 62 lira alıyor. Peki sarayda çalışanlar kaç lira alıyor? Bilmiyorsunuz, bilemezsiniz. Ben de bilmiyorum. Niye onlar buraya tabi değil? Orada çalışanlar TBMM Başkanlığından fazla para alıyorlar. Milletvekilinden fazla para alıyorlar.

 Anayasa Mahkemesi başkanından fazla para alıyorlar. Onları harcırahları çok yüksek. Buna rağmen kimse görmesin, bilmesin diye yönetmeliği yayınlamıyorlar. Siz bunu niye sormuyorsunuz?" ifadelerini kullandı."Ronaldo ve Messi, Türkiye için oynayacak"Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:"Biz bu saray Türkiye'sine karşı başka bir Türkiye vizyonu açıkladık. Bu Türkiye için 70 kişilik ekip, 7 gün 24 saat çalışacak ve dünyanın en iyileri ile çalışacak. Bakın bir futbol ligindeki gibi anlatayım size: Malum Dünya Kupası var.

 (Cristiano) Ronaldo ve (Lionel) Messi, Türkiye için oynayacak. Birinci Türkiye'nin ikinci Türkiye'yi sadakaya bağlama programını yırtıp atacaklar. O Türkiye'de dijital teknoloji, yapay zeka, makine öğrenimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji var. Herkes daha iyi bir yaşam, daha iyi bir düzen için çalışacak. Çocuklara yeni bir Türkiye hayali vereceğiz. Yeni bir siyaset üstü anlayışla liyakatle Türkiye'yi yöneteceğiz. O Türkiye'nin takımında siyasiler de var, siyaset üstü insanlar da var. Orada Daron Acemoğlu da var, Prof. Dr. Hakan Kara da var, Prof. Dr. Jeremy Rifkin de var, Refet Gürkaynak da var. Bu işin uzmanları ve bilim insanları var.""Bu ağlamanız ne zaman bitecek sizin?"Sözlerine iktidar milletvekillerinden itirazlar gelmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:"Niye ağlıyorsunuz? Bu ağlamanız ne zaman bitecek sizin? Şampiyonlar ligi takımı karşısında gözleri ışıldayan fotoromanlar var. Vallahi tam bir amatör küme var karşımızda. Hor gördükleri, üstten baktıkları, vergileri ve en temel haklarını gasp ettikleri o ikinci Türkiye, bu oluşturdukları saray Türkiye'sini yenecek. Kısacası hak gelecek batıl zail olacak."

Tuesday, December 6, 2022

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümünü kutladı

 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 88. yılı dolayısıyla mesaj yayımladı.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 88. yılı dolayısıyla mesaj yayımladı.


Oktay, sosyal medya hebasından yaptığı paylaşımda, "Varlıkları, emekleri, sevgi ve şefkatleriyle hayatımıza anlam katan kıymetli kadınlarımızın 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 88. yılı kutlu olsun." ifadelerini kullandı.


Bakan Nebati'den CHP'nin "Ekonomi Vizyon Belgesi"ne eleştiri

 Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, CHP'nin "Ekonomi Vizyon Belgesi"ni eleştirdi. Nebati, "İthal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar, makyajlı sunumların perde arkasında yüksek faiz politikaları vaat ediyor" ifadelerini kullandı.



CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İkinci Yüzyıla Çağrı" tanıtım toplantısında Ekonomi Vizyon Belgesi'ni açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 'Ekonomi Vizyon Belgesi' açıklamasına eleştirilerde bulundu.

"İTHAL EKONOMİ KOMİSERLERİNE BEL BAĞLAMAYIZ"

Bakan Nebati, ithal ekonomi komiserlerine asla bel bağlamayacaklarını belirterek şunları söyledi:

"Sayın Kılıçdaroğlu; bizler, ilim neredeyse alırız ancak ithal ekonomi komiserlerine asla bel bağlamayız. İthal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar, makyajlı sunumların perde arkasında yüksek faiz politikaları vaat ediyor. Milletimizin, defalarca yaşadığı bu senaryoya artık karnı tok."

"İHRACAT ÜLKE TARİHİNDE İLK KEZ 250 MİLYAR DOLARI GEÇTİ"

'Vizyon' adı altında ithal masallarla insanların uyuklatıldığını belirten Nebati, şöyle devam etti:

"'Türkiye Yüzyılı'na doğru, inançla ve kararlı adımlarla ilerleyen ülkemizde bakın neler oluyor: 12 çeyrekten bu yana makine ve teçhizat yatırımlarındaki kesintisiz artış sürüyor. İstihdam 31 milyon kişiyle tarihi yüksek seviyesine ulaştı. Sanayinin mili gelir içerisindeki payı artıyor. İhracat ülke tarihimizde ilk kez 250 milyar doların üzerine çıktı."






Monday, December 5, 2022

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Ulusal güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda izin istemeyiz

 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Ulusal güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda izin istemeyiz, sadece müttefiklerimizle koordine ederiz.” dedi.


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, El Cezire İngilizce kanalında, El Cezire Kıdemli Muhabiri Resul Serdar Ataş'a konuştu.

Türkiye’nin İstanbul İstiklal Caddesi'nde düzenlenen terör saldırısına karşılık Suriye ve Irak’ın kuzeyine yönelik düzenlediği hava saldırılarına değinen Kalın, havadan veya karadan bu teröristlerin peşinden gidileceğini söyledi. Kalın, İstanbul’daki terör saldırısının arkasında YPG/PYD'nin olduğuna dair ellerinde açık deliller olduğunu, bombayı yerleştiren teröriste yardım edenlerin de gözaltına alındığını anımsattı.

"İstanbul'daki saldırı PYD/YPG tarafından koordine edildi"

PKK terör örgütünün son yıllarda taktik değişikliğine gittiğini dile getiren Kalın, “Suriyeli Kürt denilen veya diğerleri yerine, bir çeşit kendilerini örtbas etmek için farklı milletten kişileri kullanıyorlar. (Bu saldırı) Açıkça PYD/YPG tarafından koordine edildi.” diye konuştu.

Kalın, PKK’nın YPG’nin terör örgütleri olduğunu, bu örgütlere ait Suriye’nin kuzeyinde, doğusunda, batısında ya da Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki unsurların, noktaların Ankara için meşru hedef olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği operasyonda PKK, PYD/YPG unsurlarını vurduğuna, ABD veya Rus güçlerini hedef almadığına işaret eden Kalın, “(ABD ve Rus güçlerine) Tabii bu unsurlardan uzak durmalarını söylüyoruz. PYD/YPG bir noktada ABD bayrağını, başka noktada da rejim bayrağını kendisini korumak için kullanıyor. ‘Burada Amerikalılar var bize saldıramazsınız, rejim güçleri burada, bize saldıramazsınız’. Yakın zamanda, çok az olsa da geçmişte bunu bazen Ruslarla da yapıyorlardı. Bana göre bu durum PYD/YPG'nin ABD ile olan ittifakını Suriye’nin kuzeyindeki varlığını meşrulaştırmak için kullandığını gösteriyor.” şeklinde konuştu.

Sözcü Kalın, Türkiye’nin son günlerde Suriye’nin kuzeyine düzenlediği hava operasyonlarının ABD askerlerinin hayatını riske attığı yönünde Washington’dan gelen açıklamaları reddederek, “ABD’li müttefiklerimize, ABD’lileri, sivilleri, Rusları, İranlıları ya da diğerlerini hedef almayacağımız, bizim hedeflerimizin özellikle PKK, PYD/YPG unsurları olduğu mesajını gönderdik.” değerlendirmesinde bulundu.

"Ulusal güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda izin istemeyiz"

Rusya ve İran’ın Türkiye’nin operasyonuna yeşil ışık yakıp yakmadığına ilişkin soruya Kalın, “Ulusal güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda izin istemeyiz, sadece müttefiklerimizle koordine ederiz.” ifadesini kullandı.

Kalın, 2019’da ABD ile varılan mutabakat doğrultusunda Washington yönetiminin PYD/YPG unsularını Türkiye sınırından 30 kilometre uzağa uzaklaştırması gerektiğinin ancak bu anlaşmanın ihlal edildiğinin altını çizdi.

"PYD/YPG DEAŞ tutuklularını siyasi rehine olarak kullanıyor"

PYD/YPG’den Türkiye’nin kara operasyonu başlatması halinde Suriye’nin kuzeyinde DEAŞ terör örgütü mensubu tutukluların tutulmasını garanti edemeyeceği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kalın, “Bu, PYD/YPG’nin müzakereler için, ABD’li ve Avrupalılardan daha fazla destek, askeri, siyasi, basın desteği almak için DEAŞ tutuklularını siyasi rehine olarak kullandığını gösteriyor.” dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye’deki rejim lideri Beşşar Esed arasında görüşme olup olmayacağını, olacaksa ne zaman olacağını bilmediğini belirtti.

Sahada birçok şeyin yapıldığının görülmesi gerektiğini ifade eden Kalın, bunlardan birinin de Esed rejiminin Suriye’de PKK, PYD/YPG ve diğer elementlere karşı açık bir duruş sergileyip sergilemeyeceği olduğuna dikkati çekti.

Kalın, ABD, Avrupa ve birçok Arap ülkesi başta olmak üzere neredeyse tüm dünyanın unuttuğu bir dönemde Ankara’nın meşru Suriye muhalefetini unutmadığına ve desteklemeye devam edeceğine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esed ile görüşmeye yönelik verdiği mesajlara değinen Kalın, “Bu tür bir (Erdoğan-Esed) görüşme için acil bir planımız yok ama Cumhurbaşkanımız, ‘Sorumlu davranırsan, güvenlik endişelerini giderirseniz ve siyasi sürecin ilerlemesine izin verilirse, ondan sonra siyasi sürecin ilerlemesi, Suriye halkının korunması, bölgesel barış ve güvenliğin sağlanması, Türkiye-Suriye sınırı boyunca güvenliğin ve düzenin sağlanması gibi şeyler olursa şans vermeye hazırım’ mesajı gönderiyor. Yani (Cumhurbaşkanı Erdoğan) hemen görüşme ya da sadece buluşmak için söylemiyor.” şeklinde konuştu.

"PKK, HDP ya da YPG-PYD temsil ediyor demek Kürtlerin kendilerine hakaret olur"

Kalın, HDP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) temsil edildiğini ve halk tarafından oylandığını ancak PKK’ya karşı net bir duruş sergilemediğini ifade etti. HDP’nin çeşitli PKK unsurlarıyla bağlantılarının bilindiğini, HDP’nin de bunu inkar etmediğini ve bunun da soru işaretlerini beraberinde getirdiğini aktaran Kalın, “PKK, HDP ya da YPG-PYD temsil ediyor demek Kürtlerin kendilerine hakaret olur.” diye konuştu.

Kalın, “Öncelikle şunu belirteyim ki PKK Kürtleri temsil etmiyor, nasıl DEAŞ ve El Kaide küresel ölçekte Müslümanları temsil etmiyorsa PKK da Kürtleri temsil etmiyor.” ifadesini kullandı.

Körfez ülkelerinde siyasi manzaranın tamamen değiştiğine işaret eden Kalın, bunun bir fırsat olduğunu ve bu gelişmenin memnuniyetle karşılandığını dile getirdi.

Kalın, sadece Mısır’a değil aynı zamanda Katar’a uygulanan ablukada da değişim olduğunu belirterek, “Suudi Arabistan ile BAE ve Mısır ile birkaç ülke arasındaki bu ittifak sadece Katar'a değil, bize de karşıydı. Siyasi, ekonomik ve sosyal birçok fırsatı kaybettiğinizi düşündüğüm üzücü bir dönemdi. Şimdi işler değişmeye başladı” dedi.

Daha önce izlenilen yolun doğru olmadığını ve belki de hayal kırıklığına uğradıklarını söyleyen Kalın, ABD ve diğer ülkelerin politikaları dolayısıyla hayal kırıklığı yaşayan ülkelerin böylelikle değişmeye başladığını söyledi.

Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin yakın zamanda bir araya gelip gelmeyeceği sorusuna yanıt veren Kalın, “Bu noktada herhangi bir şey planlanmış değil ama işler yine nasıl gidecek göreceğiz, her iki taraftan da yapılması gereken şeyler var ama bu konuların ele alınması için bir el sıkışmanın gerçekleştiğini bilmenizde fayda var. Bazen bu ilgi alanları ve bakış açıları değişir ve bunlar bazı fırsatlar yaratır ve siz de bu fırsatları değerlendirirsiniz.” diye konuştu.

Kalın, yeni bir sayfa açıldığını ve herkesin çıkarına olan bölgesel barış ve istikrara yardımcı olmak için ekonomik ve siyasi gücün sosyal sermaye gücünü birleştireceğine inandığını söyleyerek, "İran'ın izole olması yerine angaje olması gerektiğine her zaman inandık. İran ile angaje olmak, (İranlıların) bölgenin jeopolitik resmine dahil edilmesi, İran'ı izole etmekten ya da İran'a saldırmaktan her zaman daha iyi bir seçenek." değerlendirmesinde bulundu.

İran da dahil olmak üzere bölgesel bir bakış açısına sahip olunması tavsiyesinde bulunulduğunu kaydeden Kalın, “Birbirimize karşı savaşmaktansa birbirimizi güçlendirelim.” dedi.

Sözcü Kalın, bunun “sıfır toplamlı bir oyun” olmadığını, özellikle Türkiye’nin doğu ile batı, kuzey ile güney arasındaki jeopolitik konumu, tarihi, kültürü ve coğrafyası göz önüne alındığında bu politikanın değerinin yıllar içinde kanıtlanmış olduğuna inandığını söyledi.

Kalın, “Eğer onu doğru kullanırsan bu bir lütuftur ama eğer kullanmazsan külfet olur.” diyerek, farklı paydaşlar arasındaki bu dengenin korunmaya çalışıldığını aktardı.


Rize´de, İYİ Parti Kongresi'nde tekmeli yumruklu kavga çıktı

 Rize İYİ Parti Merkez İlçe Başkanlığı'nın olağanüstü kongresinde tekmeli-yumruklu kavga toplantıya damgasını vurdu. İki başkan adayının tarafları arasında çıkan sözlü tartışma daha sonra yerini kavgaya bıraktı. Polisin araya girmesiyle gerginlik sona erdi.


Rize'de İYİ Parti Merkez İlçe Başkanlığı'nın 3'üncü Olağan Kongresi'nde partililer arasında tekme ve yumruklu kavga çıktı. Salon dışına taşan kavga polisin müdahalesiyle sona erdi.

İYİ Parti Rize Merkez İlçe Başkanlığı'nın 3'üncü Olağan Kongresi, İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Gönül Er´in başkan seçildiği kongrede kürsüye çıkan diğer başkan adayı İsmail Keskin partililere seslendi. Bu sırada iki adayın tarafları arasında sözlü tartışma başladı.


Kısa sürede kavgaya dönüşen olaylarda partililer tekme ve yumruklarla birbirine saldırdı. Sahnede ve salonda süren kavga koridorlara taştı. Bu sırada İYİ Parti İl Başkanı Ayşegül Özyanık partililere sakin olmaları çağrısında bulundu. Polisin araya girmesiyle kavga ve gerginlik sona erdi.

Saturday, December 3, 2022

Motorine 1 lira 16 kuruş zam geldi

 İstanbul'da motorin 23,66 liradan satılıyor


Aralık 2022 itibariyle motorin fiyatlarına 1 lira 16 kuruş zam geldi. Benzin fiyatlarında ise herhangi bir fiyat değişikliğine gidilmedi.


Son zammın ardından İstanbul'da motorin litre fiyatı ortalama 23,66 liradan satılıyor. Benzinin litresi ise ortalama 20,17 liradan satılıyor.

Friday, December 2, 2022

Odatv'nin gizemli yazarı İmamoğlu'nun Erdoğan için hazırladığı hediyeyi açıkladı

Erdoğan Müzesi nerede kurulacak? İmamoğlu ne sürpriz yapacak? Odatv'nin gizemli yazarı Hürrem Elmasçı "Ankaralı mimar arkadaşımdan öğrendiğime göre Erdoğan, kendine ait müze yapmak için çalışmalar başlattı"diye yazdı. Elmasçı yazısının sonunda ise İmamoğlu'nun Erdoğan'a hazırladığı hediyeyi açıkladı.


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için müze kurulacak mı? Odatv yazarı Hürrem Elmascı "Ankaralı mimar arkadaşımdan öğrendiğime göre Erdoğan, kendine ait müze yapmak için çalışmalar başlattı" diye yazdı. Yazının sonunda ise İmamoğlu'nun Tayyip Erdoğan'a hazırladığı bir hediyeyi açıkladı.


İşte Hürrem Elmasçı'nın yazısı: 

LİDER MÜZELERİ

Efendim biliyorsunuz… Atatürk dışında İsmet Paşa, Adnan Menderes, Celal Bayar, Turgut Özal ve Süleyman Demirel'in müzesi var.

Sanıyorum Konya’da yer bulundu Erbakan Müzesi kurulacak…

Türkeş'in ise Lefkoşa’da doğduğu evde mini müze açıldı bundan üç yıl önce…

Ecevit'in uzun yıllar kullandığı daktilosunu ve buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrik süpürgesi ve telefonu bağışladığı ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi'nde Anadol marka makam aracı ile aileye ait ev eşyası da özel bir bölümde sergileniyor.

Yıllar önce Ankara’da pek konuşulurdu; “Kenan Evren kendisine verilen plaketleri koyacak yer bulamayınca denize attı!” Bence bu sadece bir espriydi…

Ama bir hakikati de barındırıyor bu espri, siyasi liderlere hayatta iken verilen armağanlar her daim sorun çıkarıyor. Eşim ve ben yıllarca görev yaparken çeşitli hediyeler aldık, bunları bir daire yaşayan bizlerin koruması çok sıkıntı oldu. Ne yaptığımızı yazmayayım şimdi, bizim beyefendi bu yazılarıma zaten muhalefet ediyor.

KASIMPAŞA’DA BİR MÜZE

Bu yazıyı yazmak için masaya oturduğumda bilgisayarda mini bir araştırma yaptım. Öğrendiklerimden şaşkın kalakaldım. Bilmiyordum, Erdoğan son 20 yılda toplam 164 müzenin onarım, restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmalarını yaparak tamamen yenilenmiş. Ülkemiz genelinde 56 müzeyi ilk kez ziyarete açmış, 18 müzemizi de yeni inşa edilen binalarına taşımış...

Ne diyeyim helal olsun demekten başka…

Demek ki Erdoğan tarihi hafızaya ev sahipliği yapan müzelere meraklı.

Çocuklar sanırım biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasımpaşa doğumlu. Uzun yıllar İstanbul’un bu en eski yerleşim merkezlerinden olan bu semtte yaşadı.

Ankaralı mimar arkadaşımdan öğrendiğime göre Erdoğan, Haliç kıyısında kendine ait müze yapmak için çalışmalar başlattı. Çeşitli isimlerden proje toplanmaya başlandı.

Müzeye sadece Erdoğan'a siyasi hayatı boyunca verilen hediyeler konmayacak herhalde. Başka neler olacak acaba, insan merak ediyor. Umarım Avrupa’da örneklerini gördüğümüz modern bir müze yapılır. Öyle ya çocuklar kaç yıl Türk siyasetinde ve iktidarında bulunmuş önemli bir şahsiyetten bahsediyoruz…

İLK HEDİYE İMAMOĞLU’NDAN

Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde kullandığı makam aracını Ekrem İmamoğlu tamir ettirdi, yeniletti. Sanırım bu araç Mercedes idi.

Kulağıma gelen fısıltılara göre İmamoğlu bu aracı sürpriz yaparak Erdoğan'a hediye etmek istiyor.

Atatürk ve Menderes müzesinde makam araçları var. Sanırım Erdoğan müzesine bu hediye de konulacaktır.

Kendi adıma Erdoğan müzesine sevindim çocuklar, müzeler toplumların hafızalarıdır.

"6'lı masa İmamoğlu'nun adını açıklayacak!" Hapis cezasından sonra çok konuşulacak iddia

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis kararı siyaseti hareketlendirdi. İmamoğlu'nun Saraçhane'de ...