Türkiye’nin hizmet pasaportu skandalı tahmin edilenden daha maliyetli olabilir.
Nisan ayında, "gri pasaport skandalı" olarak bilinen olay, Türkiye'deki resmi yolsuzluğun boyutu hakkında yeni bir soru turu gündeme getirdi. Gri (hizmet) pasaportlar, Türkiye'yi temsilen yurt dışına seyahat edenlere verilen geçici seyahat belgeleridir. Çoğu ülke, gri pasaport sahibinin resmi görevde olduğunu ve kısa süre içinde geri döneceğini biliyor.
Skandal, bu pasaportların asıl amacı Batı Avrupa'ya sığınmak olan kişilere satıldığını ortaya çıkardı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu haftalarca süren haberlerin ardından kamuoyuna, 2018 yılından bu yana 19 farklı şehirde belediye yönetimlerinin “804 kişinin pasaportlarının süresi dolduktan sonra Türkiye'ye dönmediği” Avrupa gezileri düzenlediğini bildirdi. Soylu ayrıca, farklı seviyelerde soruşturma başlatıldığını ve belediyelerin gri pasaport başvurusu yapmasının yasaklandığını söyledi.
Ancak skandalın ölçeği Soylu’nun ilk rakamlarından daha büyük olabilir. Kaçanlardan bazıları isminin açıklanmaması koşuluyla basına konuştu. Al-Monitor, farklı AB şehirlerinde üç kaynakla görüştü. Hepsi gri pasaportla Schengen bölgesine girdiklerini ancak daha sonra tur organizatörlerine geri vermek zorunda kaldıklarını doğruladılar. Raporları, Avrupa'daki ve Türkiye'deki diğer gazetecilerin de bildirdikleriyle aynı doğrultuda. Pasaportlar Türkiye'ye iade edildi ve büyük olasılıkla damgalıydı. İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan üst düzey bir bürokrat, "Kültür gezisi kapsamında seyahat eden binlerce kişinin gri pasaportları kaybolursa, skandal dört ila beş yıl devam edemezdi" dedi.
No comments:
Post a Comment